Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15019 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 22322 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Antalya 2. Aile MahkemesiTARİHİ :17.08.2012 NUMARASI :Esas no:2011/1029 Karar no:2011/1112Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, küçüğün velisi tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:Evlilik, kocanın 14.9.2011 tarihinde ölümü ile sona ermiş, küçüğün velayeti annesine kalmıştır. (TMK. m. 336/3) Velayet hakkına sahip olan anne, kocasından intikal eden aracın satışı için "izin" talebinde bulunmuş, aile mahkemesince; talebin kabulüne, aracın anne tarafından 8.500 TL.'dan aşağı olmamak üzere pazarlık usulüyle satılmasına, satış bedelinden küçüğün miras payına düşen kısmın, Vakıfbank Adliye şubesinde açılacak hesaba yatırılmasına karar verilmiş, kararı, veli temyiz etmiştir.Ana ve baba veya velayet bunlardan yalnızca birinde ise, velayet hakkına sahip olan ebeveyn, velayet hakkı kapsamında kural olarak çocuk malları üzerinde hakimden izin almaksızın tasarrufta bulunabilirler. Eş deyişle, velayet hakkına sahip olanın, bu hak çerçevesinde çocuğun yasal temsilcisi sıfatıyla çocuk malları üzerinde tasarrufta bulunabilmesi için kural olarak hakimin iznine ihtiyacı yoktur.(TMK. m. 342/3) Ancak, çocuğun bakımı, yetiştirilmesi ve eğitimi için zorunluluk varsa, hakim ana ve babaya, ilerde sorumluluk davasıyla karşılaşmamaları için belirlediği miktarlarda çocuğun mallarına başvurma yetkisi tanıyabilir (TMK. m. 356/2). Mahkemece, aracın satışına izin verilmesi, Türk Medeni Kanununun 462/2. maddesi çerçevesinde alınan bir karar değil, aynı Yasanın 356. maddesinin (2.) fıkrası çerçevesinde veliye tanınan yetki niteliğindedir. Vesayette kısıtlının malvarlığında tasarruf yönünden Kanunda vasiye getirilmiş bulunan izin ve denetim usulleri örnekseme yoluyla velayette uygulanamaz. Bu itibarla, veliye Yasanın 356/2. maddesinde tanınan bu yetki esas itibarıyla doğru ise de, veliye satış yetkisinin tanınmasıyla yetinilmek gerekirken, tanınan bu yetkinin, satışın belirlenen bedelden aşağı olmamak üzere pazarlık usulüyle yapılmasının öngörülmesi doğru olmadığı gibi, velinin çocuk mallarının korunmasında özensiz davrandığına ve çocuğun mallarının tehlikede olduğuna ilişkin bir delil ve sebep bulunmadığı halde, satıştan küçüğün miras payına isabet edecek paranın bankaya yatırılmasına karar verilmesi suretiyle hakimin denetimine alınması, bu yolla velinin tasarruf yetkisinin kısıtlanması da doğru olmamıştır. Öyleyse, yukarıda belirtilen 356. maddenin (2.) fıkrası koşullarının gerçekleştiğini belirleyen mahkemenin yapacağı işlem, talebe konu edilen malın, çocuğun bakımı, yetiştirilmesi ve eğitimi giderlerinde kullanılmak üzere satışı için veliye yetki verilmesinden ibarettir. Açıklanan yönde işlem yapılmak üzere hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.