MAHKEMESİ :Malatya 2. Aile MahkemesiTARİHİ :25.06.2013NUMARASI :Esas no:2012/926 Karar no:2013/426 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı tarafından, karşı davanın kabulü, faiz, icra inkar tazminatının miktarı, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden; davalı-karşı davacı tarafından ise asıl davanın kabulü, icra inkar tazminatına hükmedilmesi ile karşı davada faizin başlangıç tarihi yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 10.06.2014 günü duruşmalı temyiz eden davalı-karşı davacı L.. İ.. vekili Av. T. Ö.. ve karşı taraf temyiz eden davacı-karşı davalı M.. Y.. vekili Av. A. K.. geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle 14.10.2009 olan dava tarihinin gerekçeli karar başlığında 28.12.2012 olarak yazılmasının maddi hataya dayalı olup mahallinde düzeltilmesinin mümkün bulunduğunun, davalı-karşı davacı (koca)'nın devrini taahhüt ettiği taşınmazın değerinin protokolün düzenlendiği tarihte 36.019 TL, davanın açıldığı tarihte de 42.837 TL olarak belirlendiğinin ve itiraz üzerine durdurulan takipte asıl alacağın 35.000 TL olarak gösterilmiş bulunduğunun, kesinleşen boşanma ilamında dava konusu taşınmazın tamamının devri yönünde karar verilip, bu şekilde kesinleştiğinin anlaşılmasına göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Taraflar anlaşmalı olarak boşanmışlar, protokol hükümleri gereğince davalı-karşı davacı (koca), kardeşleri ile kendisine miras yoluyla intikal eden hisseli bir taşınmazın devri, davacı-karşı davalı (kadın) da kendi adına kayıtlı bir otomobilin devri yükümlülüğü altına girmişlerdir. Devir yükümlülüğü yerine getirilmediği takdirde ise taşınmazın boşanma kararının kesinleşme tarihindeki değerinin tazminat olarak ödenmesi konusunda anlaşmışlardır. Boşanma ilamının yazılması, taraflara tebliğ edilmesi, taraflarca temyiz edilip edilmeyeceği gibi hususlar dikkate alındığında boşanma ilamının kesinleşme tarihinin belirli bir tarih olmadığı da ortadadır. Protokol gereği, boşanma kararının kesinleştiği tarihte davacı-davalı (kadın)'a devri kararlaştırılan taşınmazın değeri, taraflarca bilinen ve belirli bir alacak olmayıp, yapılan keşif sonucu belirlendiğine göre likit bir alacak bulunduğundan söz edilemez. Hal böyle olunca davalı-karşı davacı (koca) aleyhine % 20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 3-Her iki dava yönünden taraflarca yapılan yargılama giderleri hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi usul ve yasaya aykırı olduğu gibi, davalı-karşı davacı (koca)'nın 9.000 TL istemi ile açtığı karşı davanın, 8550 TL üzerinden kabul edilmiş olması karşısında kendisini vekil ile temsil ettiren davacı-karşı davalı yararına reddedilen kısım üzerinden vekalet ücretine hükmedilmemiş olması da doğru bulunmamıştır. 4-Davacı-karşı davalı (kadın) itirazın iptali talebi yanında alacağa yasal faiz uygulanmasını da istemiştir. Faiz talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamış olması da isabetsizdir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2, 3 ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, taraf vekilleri duruşmaya geldiklerinden duruşma için taktir olunan 1.100,00 TL. vekalet ücretinin Makbere'den alınıp Levent'e verilmesine ve 1.100,00 TL. vekalet ücretinin de Levent'ten alınıp Makber'e verilmesine, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.