Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14837 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 14251 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Kocaeli 3. Aile MahkemesiTARİHİ :18.12.2012 NUMARASI :Esas no:2011/491 Karar no:2012/779 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, davacı (kadın)’ın rızası alınmadan davalı (koca) adına tapuda kayıtlı olan ve aile konutu niteliğindeki taşınmaza, davalı finansal kiralama şirketi tarafından, ipotek konulduğu belirtilerek davanın kabulü ile ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK md. 6). İpotek tesisine ilişkin işlemden önce taşınmazın tapu kütüğünde "aile konutu” olduğuna ilişkin bir şerh bulunmamaktadır. Bu durumda davalı Finansal Kiralama Şirketinin ipoteğe ilişkin kazanımı iyi niyetli ise korunur (TMK md. 1023). Kanunun iyi niyete hukuki bir sonuç bağladığı durumlarda asıl olan iyi niyetin varlığıdır. İyi niyetin varlığı asıl olduğuna göre lehine ipotek tesis edilenin kötü niyetli olduğunu kanıtlama yükümlülüğü bunu iddia edene düşer (TMK md. 6).Davacı, lehine ipotek tesis edilen davalı Finansal Kiralama Şirketinin kötü niyetli olduğunu kanıtlayamamıştır. Şu hale göre tapuya güven ilkesini esas alan Türk Medeni Kanununun 1023. maddesi koşulları işlem tarafı olan davalı Finansal Kiralama Şirketi lehine gerçekleşmiştir. Davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulü isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir (HGK'nun 24.04.2013 tarih, 2012/2-1567 esas, 2013/579 karar sayılı ilamı). SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.