MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiDAVA TÜRÜ : Velayetin DeğiştirilmesiTaraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 14.02.2017 günü duruşmalı temyiz eden davalı ... geldi. Vekili gelmedi. Karşı taraf davacı ... geldi. Vekili gelmedi. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:Davacı baba, boşanma kararı ile velayeti davalı anneye bırakılan 16.08.2007 doğumlu ortak çocuk Bensu'nun velayetinin değiştirilerek kendisine verilmesini talep etmiş, mahkemece "annenin çocuğun ruhsal ve fiziki gelişimi için yeterli özeni gösteremediği ve çocuğun alınan beyanıyla baba yanında kalmak istediği" gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır. Çocuğun bu konulardaki üstün yararını belirlerken; çocuk yetişkin biri olmuş olsaydı, kendisini ilgilendiren bir olayda, kendi yararı için ne gibi bir karar verebilecekti ise, çocuk için karar verme makamındaki kişinin de aynı yönde vermesi gereken karar; yani çocuğun farazi düşüncesi esas alınacaktır.Velayet kamu düzenine ilişkin olup, re'sen araştırma ilkesi geçerlidir. Bu nedenle yargılama sırasında meydana gelen gelişmelerin bile göz önünde tutulması gerekir.Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. maddesi ile Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi'nin 3 ve 6. maddeleri, iç hukuk tarafından yeterli idrake sahip olduğu kabul edilen çocuklara, kendilerini ilgilendiren davalarda görüşlerini ifade etmeye olanak tanınmasını ve görüşlerine gereken önemin verilmesi gerektiğini öngörmektedir. Çocukların üstün yararı gerektirdiği takdirde görüşlerinin aksine karar verilmesi mümkündür. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir.Dava 20.11.2012 tarihinde açılmış, mahkemece 26.06.2013 tarihli duruşmada ortak çocuğun velayeti tedbiren davacı babaya verilmiş, 11.12.2013 tarihli duruşmada dinlenen çocuk babası ile birlikte yaşamak istediğini beyan etmiş ve 25.01.2016 tarihinde davanın esası ile ilgili karar verilmiştir. Ortak çocuk 16.08.2007 doğumlu olup velayet konusunda görüşlerine başvurulduğu tarihte henüz idrak çağında değildir. Hakim tarafından görüşlerinine başvurulduğu sırada psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacı niteliğindeki uzman yardımından yararlanılmaması da doğru değildir. Öte yandan, davanın esasını çözer şekilde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği dikkate alınmaksızın, şartları oluşmadığı halde velayeti annede bulunan ortak çocuğun velayetinin tedbiren davacı babaya verilmesi de usul ve kanuna aykırıdır. Bu sebeplerle, temyiz inceleme tarihi itibariyle yaşı nedeniyle idrak çağma ulaşan ortak çocuğun bizzat ya da istinabe yoluyla; eğitim, kültür ve yaşam olanakları bakımından nerede yaşamak istediği konusunda bilgilendirilerek, velayet hakkındaki tercihinin hakim tarafından kendisinden sorulması (Yargıtay HGK 16.03.2012 tarih E.2011/2-884-K. 2012/197 ile 22.01.2014 tarih E.2013/2-2085-K.2014/30 sayılı kararları) ve gerektiğinde yeniden psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacı niteliğindeki uzman veya uzmanlardan (4787 sayılı Kanun m.5) ortak çocuğun anne ve baba yanındaki barınma ve yaşama koşullarını da değerlendirir içerikte sosyal inceleme raporu alınması ve tüm deliller birlikte değerlendirilip, ebeveynlerinden hangisi yanında kalmasının çocuğun menfaatine olacağı tespit edilip, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.