MAHKEMESİ :Karşıyaka 4. Aile MahkemesiTARİHİ :26.09.2013NUMARASI :Esas no:2012/181 Karar no:2013/658 Taraflar arasındaki "boşanma" davalarının ve kadın tarafından bağımsız olarak açılan "nafaka" davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı (kadın) tarafından, kusura ilişkin gerekçesi, tazminat talepleri ile yoksulluk nafakası taleplerinin reddedilmiş olması, çocuk için takdir edilen iştirak nafakasının miktarı, ziynetler ile aile konutu şerhi konulması taleplerinin reddedilmiş olması yönlerinden; davacı-davalı (koca) tarafından ise çocukla arasında tesis edilen kişisel ilişki yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 27.06.2014 günü duruşmalı temyiz eden davalı-davacı F. A.. vekili Av. E. E.. ve karşı taraf temyiz eden davacı-davalı K.. A.. vekili Av. E. Ö. geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı (koca)'nın kişisel ilişki konusundaki temyiz itirazları yerinde görülmediği gibi, davalı-davacı (kadın)'ın da aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Mahkemece; boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-davacı (kadın) ağır kusurlu bulunmuştur. Oysa, kocanın eşine ağır sözlerle hakaret ettiği ve tehditte bulunduğu, bu eylemlerinden dolayı ceza mahkemesinde yargılandığı ve eylemleri sabit görülerek cezalandırılmasına karar verildiği, bundan sonra da kayınvalidesini arayarak "katliam yapacağını" söylemek suretiyle tehditlerini sürdürdüğü, davalı-karşı davacı (kadın)'ın da kocasına hakaret ettiği ve "küfür" içeren mesajlar gönderdiği, eve almadığı yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların her ikisi de kusurlu olup, birini diğerinden baskın kusurlu saymak mümkün bulunmamaktadır. Davalı-davacı (kadın)'ın kusuru daha fazla olmadığına ve boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleştiğine göre lehine uygun miktarda yoksulluk nafakası takdir ve tayini gerekirken, kadının "daha ağır kusurlu" olduğunun kabul edilmesi ve buna bağlı olarak yoksulluk nafakası talebinin reddi doğru bulunmamıştır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, duruşma için taktir olunan 1.100,00 TL. vekalet ücretinin Kemal'den alınıp Filiz'e verilmesine, aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz eden Kemal'e yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 119.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran Filiz'e geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.