Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.MAHKEMESİ :Güdül A.H.(Aile) Mahkemesi TARİHİ :15.6.2006NUMARASI :23-26Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Aracı makam (Cumuhiyet Savcılığı) anneleri tarafından 24.11.2004 tarihinde Avusturalya'dan kaçırılarak Türkiye'ye getirilen müterek çocuk 11.10.2003 doğumlu B. İ. ile 13.9.1999 doğumlu A.'in mutat meskenlerine iadesine karar verilmesini istemiştir.Toplanan delillerden; çocukların anneleri tarafından 24.11.2004'te Avusturalya'dan Türkiye'ye getirildiği, babanın 10.11.2005'te çocukların iadesi için Avustralya makamlarına başvurduğu anlaşılmaktadır.Mahkemece müşterek çocukların anne yanında mutlu olduklarını Türk örf ve adetleri, içinde yetişeceklerini dikkate alarak isteğin reddine karar vermiştir.Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuki Vechelerine Dair Lahey Sözlemesi 1.8.2000 tarihinde Türkiye tarafından kabul edilmiştir. Amacı; çocukları uluslararası alanda, kanuna aykırı bir yer değiştirmenin zararlı etkilerinden korumak ve çocuğu mutat ikametgahı (yerleşim yeri) devletine derhal dönüşünü temin etmektir. (Söz.m.1) Verilecek kararın sonuç olarak tedbir niteliğini taşıması sebebiyle de akit devletlerinin en seri usulü uygulayıp bütün önlemleri de almakla yükümlü kılınmıştır. (Söz. m.2) Sözleşmeninin 12. maddesi; kanuna aykırı olarak yeri değiştirilmiş olan çocukların alıkonmadan itibaren bir yıl geçmeden iade başvurusunun yapılması halinde, Adli makamların derhal geri dönmeyi emretmek zorunda olduğunu hükme bağlamıştır. Çocuklar anneleri tarafından 24.11.2004'te Türkiye'ye getirilmiş bir yıl dolmadan 10.11.2005'te başvuruda bulunulmuştur. Geri dönmenin çocukların fiziki veya psikolojik bir tehlikeye maruz kalacakları, ciddi bir riskin oluşacağı da kanıtlanmamıştır. Sözleşmenin 13. maddesinin son derece dar yorumlanması bunun vahim hallere inhisar ettiğinin kabulü gerekir. Çocukların küçük, ana bakım sefkatine muhtaç olmaları iadeden kaçınma sebebi olarak kabul edilemez. Bu açıklama karşısında davanın kabulü gerekirken sözleşmenin yorumunda yanılgıya düşülerek yazılı şekilde isteğin reddedilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün gösterilen sebeple BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.