Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14630 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 17140 - Esas Yıl 2011





ÖZET: TANIMA, YABANCI İLAMA KESİN HÜKÜM VEYA KESİN DELİL VASFI KAZANDIRIR. YABANCI MAHKEME KARARININ KESİNLEŞTİĞİ TARİHTE TARAFLAR BOŞANMIŞ OLUP, TANINMASINA KARAR VERİLEN YABANCI MAHKEME KARARININ GEREKÇESİNDE YER ALAN TARAFLARIN HER İKİSİNİN DE EVLİLİĞİN BOZULMASINA SEBEBİYET VERMELERİ NEDENİYLE TAZMİNAT İSTEMİNİN DİKKATE ALINMADIĞINA İLİŞKİN AÇIKLAMA, TARAFLARI VE ELDEKİ DAVADA MAHKEMEYİ BAĞLAYICI NİTELİKTEDİR. KARARIN TESİS EDİLDİĞİ TARİHTE YÜRÜRLÜKTE BULUNAN KANUNA GÖRE TAZMİNAT TALEP EDEN TARAFIN KUSURUNUN BULUNMAMASI GEREKTİĞİNDEN KUSURLU OLAN TARAF YARARINA TAZMİNATA HÜKMEDİLEMEZ.TANINMA KARARININ KESİNLEŞMESİYLE, ORTADA VARLIĞINI DEVAM ETTİREN BİR BOŞANMA DAVASI KALMADIĞINDAN TEDBİR NAFAKASINA HÜKMEDİLMESİ İSABETLİ DEĞİLDİR.Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mah­kemece verilen hüküm davalı tarafından; kusurlu kabul edilmesine ilişkin gerekçesi, davacı yararına takdir edilen tazminatlar ve tedbir nafakası yö­nünden temyiz edilmekle, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:1- Federal Almanya Kelpen Sulh Hukuk Mahkemesi’nce 24.02.2000 tarihinde tarafların boşanmalarına karar verilmiş, yabancı mahkemece verilen bu karar, Adana Birinci Aile Mahkemesi’nce tanınmış, tanıma kararı 02.03.2010 tarihinde kesinleşmiştir. Tanıma, yabancı ilama kesin hüküm veya kesin delil vasfı kazandırır (5718 s. K. m. 58/1). Tanınmasına karar verilmiş olan yabancı ilamın kesin hüküm veya kesin delil etkisi de, yabancı ilamın kesinleştiği andan itibaren hüküm ifade eder (5718 s. K. m. 59). Yabancı mahkeme kararı 08.04.2000 tarihinde kesinleştiğine göre, az önce değinilen hüküm gereği taraflar bu tarihten itibaren “boşanmış” durumdadırlar. Kesin hüküm, o davanın tarafları ve külli halefleriyle birlikte mahkemeleri de bağlar.Kesin hüküm, kural olarak hüküm fıkrasına münhasır ve gerekçeye sirayet etmez ise de; hakimi hükme varmaya hukuken zorlayan ve hüküm fıkrası ile ayrılmaz bir bağlılık içinde bulunan gerekçe de kesin hüküm niteliğini alır. Tanınmasına karar verilen yabancı mahkeme kararının gerekçesinde; “tarafların her ikisinin de evliliğin bozulmasına sebebiyet verdikleri, kadının tazminat isteğinin, o tarihte mer’i olan 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi’nin 143. maddesi çerçevesinde değerlendirildiği, bu talebinin yasal şartlar mevcut olmadığından dikkate alınmadığı” açıkça belirtilmiştir. Bu gerekçe tarafları ve eldeki davada boşanma sebebine dayanan tazminat talebini inceleyecek olan mahkemeyi bağlayıcı niteliktedir. Yabancı mahkeme, “tarafların her ikisinin de evliliğin bozulmasına sebebiyet verdiklerini” kabul ettiğine göre, boşanmada davacı (kadın) da kusurludur. Kararın tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi’nin 143. maddesi hükmüne göre de, bo­şanma sebebiyle maddi ve manevi tazminata hükmolunabilmesi için, tazminat talep eden tarafın kusurunun bulunmaması şarttır. Boşanmada az da olsa kusurlu bulunan taraf yararına tazminata hükmolunamaz. Öyleyse, davacının boşanma sebebine bağlı maddi ve manevi tazminat isteğinin reddi gerekirken, bu husus gözetilmeden davacı yararına maddi ve manevi tazminata hük­medilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.2- Tedbir nafakasına, boşanma veya ayrılık davasının devamı süresince hükmedilebilir (TMK m. 169). Olayda, boşanma kararı yabancı mahkemece verilmiş ve bu karar tanınmıştır. Tanıma kararının kesinleşmesiyle de, yabancı mahkeme kararının kesin hüküm etkisi, yabancı mahkeme kararının ke­sinleştiği andan itibaren hüküm ifade eder hale gelmiş, diğer bir ifade ile taraflar yabancı mahkeme kararının kesinleştiği tarihten geçerli olmak üzere boşanmış sayılmışlardır. Diğer bir ifade ile, tanınma kararının kesinleşmesiyle, ortada varlığını devam ettiren bir boşanma davası kalmamıştır. Öyleyse, 08.04.2000 tarihinde boşanmış olan davacı kadın yararına Türk Medeni Kanunu’nun 169. maddesine göre tedbir nafakası takdir edilmesi de doğru değildir.S o n u ç: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeplerle (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 31.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.