Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14604 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 17478 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ :Ankara 11. Aile MahkemesiTARİHİ :16.06.2011 NUMARASI :Esas no:2010/1151 Karar no:2011/869Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Taraflar 10.06.2010 tarihinde evlenmişler, dava 23.08.2010 tarihinde açılmıştır. Davacı, davalının kalıtsal ve altsoy için tehlike oluşturan hastalığını, kendisinden gizleyerek evliliği gerçekleştirdiğini ileri sürdüğüne göre, evliliğin iptali isteği Türk Medeni Kanununun 150/2. maddesine dayanmaktadır. Bu hüküm gereğince davacının veya altsoyunun sağlığı için ağır tehlike oluşturan bir hastalık kendisinden gizlenmişse, davacı evlenmenin iptalini talep edebilir. Dosyaya alınan Hacettepe Üniversitesinin 03.01.2011 tarihli heyet raporunda davalıda "tomaküloz nörapati" denilen hastalık tespit edildiği, ailevi geçiş gösteren bu hastalığın tedavisinin bulunmadığı bildirilmiş, Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinden alınan 27.05.2011 tarihli sağlık kurulu raporunda ise, aynı tanı konulmakla birlikte, hastalığın evlenmeden önce mevcut olduğu, hali hazırda iyileştiği, evliliğin sürdürülmesine engel teşkil etmediği ve evlilik birliğini karşı taraf için çekilmez hale getirmeyeceği ifade edilmiş, bu ve bundan önce aynı hastaneden alınan 14.02.2011 tarihli raporda, davalıdaki evlenmeden önce mevcut olduğu tespit edilen bu hastalığın altsoyun sağlığı için ağır tehlike oluşturup oluşturmayacağına ilişkin bir açıklamaya yer verilmemiştir. Ayrıca hastalığın tedavisinin bulunup bulunmadığı hususunda da Hacettepe'nin raporu ile Numune'nin raporları arasında da aykırılık bulunmaktadır. Raporlar arasındaki çelişki giderilmeden ve davalıda mevcut olan hastalığın altsoy için ağır tehlike teşkil edip etmediği gerekirse adli tıptan rapor alınarak tıbben belirlenmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 2- Davacı için 08.12.2010 tarihli oturumda ara kararı ile takdir edilen tedbir nafakasının, dava sonucunda verilen nihai kararın kesinleşmesine kadar devam edeceği gözetilmeden ve gerekçesi de gösterilmeden "karar tarihinden geçerli olmak üzere" kaldırılmasına karar verilmesi de usul ve yasaya aykırıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, (1.) bentteki bozma sebebine göre işin esası bakımından diğer yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.