MAHKEMESİ :Kestel Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :26.04.2012 NUMARASI :Esas no:2011/358 Karar no:2012/78Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (kadın) tarafından; kocanın kabul edilen boşanma davası, kendi davasında kusur belirlemesi, tazminatların reddi ile yoksulluk nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalının aşağıdaki bentlerin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.2- Tarafların boşanma davalarının açılmasından önce 29.11.2005 tarihinde davacı kocanın davalı kadına terk nedenine dayalı ihtar göndermiş ve bu tarihten sonra taraflar arasında davalı kadının kusurlu olduğunu gösteren bir olay yaşandığı kanıtlanamamıştır. Gerçekleşen bu duruma göre davacı kocanın davalı kadınının kusurlarını affettiği, en azından hoşgörüyle karşıladığı kabul edilmelidir. Öte yandan davacı kocanın ekonomik yönden eşinin güvenini sarstığı, eşini baskı altında tutup akrabaları ile görüştürmediği ve eşiyle kendi çocukları arasında denge kuramaması nedeniyle boşanmaya neden olan olaylarda tam kusurlu olduğu, davalı kadının ise kusurunun bulunmadığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında davalı-davacı kocanın boşanma davasının kabulü doğru değildir. Ne var ki davacı-davalı kadının kabul edilen boşanma davasından verilen boşanma kararı temyizin şümulü dışında bırakılmak suretiyle kesinleşmiş; kocanın karşı davasının boşanma bakımından konusu kalmamıştır. Bu nedenle davalı-davacı kocanın Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayalı birleşen boşanma davasında karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmesi gerekmekle birlikte; davanın açılmasındaki haklılık durumuna göre, bu dava nedeniyle davacı-davalı yararına yargılama gideri ve vekalet ücreti takdiri gerekip gerekmediğinin de karara bağlanması gerekir. Bu nedenlerle kocanın birleşen davası yönünden açıklanan şekilde işlem yapılmak üzere hükmün bozulması gerekmiştir. 3-Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK.md,4 TBK.md.50 ve 52 ) dikkate alınarak davacı-davalı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. 4-Türk Medeni Kanununun 174/2 maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacı-davalı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK. md.4 TBK. md. 50, 51, 52, 58) dikkate alınarak davacı-davalı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2, 3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeplerle ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 1.bentteki onama, 2. ve 3. bentlerdeki bozma sebepleri yönünden oybirliğiyle, 4. bentteki bozma kararı yönünden oybirliğiyle karar verildi.