MAHKEMESİ :İskenderun Aile Mahkemesi TARİHİ :13.10.2009NUMARASI :Esas No:2008/725 Karar No:2009/930Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; bozulmasına dair Dairemizin 29.3.2011 gün ve 3930-5503 sayılı ilamiyle ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; Terk sebebine dayanan boşanma davasının kabul edilebilmesi için, eşlerden birinin evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terketmesi veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmemiş olması gerekir. Bu taktirde ayrılık en az altı ay sürmüş ve bu durumun devam etmekte olması ve istem üzerine hakim tarafından yapılan ihtarın da sonuçsuz kalmış olması zorunludur. Boşanma davası açmak için belirli sürenin dördüncü ayı bitmedikçe ihtar isteminde bulunulamaz ve ihtardan sonra iki ay geçmedikçe de dava açılamaz. (TMK.m.164) Kanunda belirlenen alt aylık süre zarfında davalının birlik dışında yaşaması haklı nedene dayanıyorsa, terke dayanan boşanma davasının kabulüne olanak yoktur. Koca, 17.6.2008 tarihinde mahkemeye başvurarak eşinin ortak konuta dönmesi için ihtar isteğinde bulunmuş, istek doğrultusunda verilen ihtar kararı davalı eşe 1.7.2008 tarihinde tebliğ edilmiş, boşanma davası ise 7.10.2008 tarihinde açılmıştır. Kadın tarafından 15.7.2008 tarihinde açılan Türk Medeni Kanununun 197. maddesine dayanan bağımsız nafaka davası sonucunda, mahkemece "davacının ayrı yaşamakta haklı olduğu" kabul edilerek nafakaya karar verilmiş ve bu karar kesinleşmiştir. Bu durumda davalı eşin, nafaka davasının açıldığı tarih itibarıyla ve bunun öncesinde ayrı yaşamakta haklı olduğu hükümle belirlendiğine göre, davalı altı aylık süre zarfında haklı sebeple birlik dışındadır. Öyleyse terk sebebine dayanan boşanma davasının reddine, kadın tarafından açılan evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayanan boşanma davasının kabulüne ve fer'ilerine ilişkin yerel mahkemece verilen kararda hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır. Ne var ki, davalı-davacı (koca)'nın temyizi üzerinde yapılan ilk incelemede bu husus gözden kaçtığından yerel mahkeme kararı Dairemiz ilamında yazılı sebeplerle bozulduğundan, davacı-davalı (kadın)'ın karar düzeltme talebi yerinde görülmekle kabulüne, Dairemizin bozma kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.SONUÇ: Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440/1-4. maddesi gereğince, davacı-davalı (kadın)'ın karar düzeltme talebinin yukarıda açıklanan sebeple KABULÜNE, Dairemizin 29.3.2011 tarihli ve 3930-5503 sayılı bozma kararının KALDIRILMASINA, yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı onama ve temyiz başvuru harçlarının davalı-davacıya yüklenmesine, peşin harcın mahsubuna ve ödediği karar düzeltme harcının istek halinde davacı-davalıya iadesine, oybirliğiyle karar verildi.