MAHKEMESİ:Ankara 9.Aile Mahkemesi TARİHİ :20.5.2009NUMARASI :Esas no:2006/1103 Karar no:2009/609Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-davalı kocanın aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.2-Davacı kocanın maddi ve manevi tazminat isteği hakkında kısa kararda hüküm kurulduğu halde gerekçeli kararda bir hüküm kurulmayarak çelişki yaratılmıştır. Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının 38l/2 maddesi uyarınca kararın tefhimi en az 388.maddede belirtilen hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Bu durumda gerekçeli kararın, tefhim edilen karar yanlışta olsa, buna uygun düzenlenmesi gerekmektedir. Yanlışlık ancak temyiz yoluna başvurulması ve kararın bozulmas?? halinde düzeltilebilir. Tefhim edilen kararla gerekçeli karardaki aykırılık diğer yönler incelenmeden tek başına bozma sebebi olur. O halde mahkemece yapılacak iş, l0.4.l992 tarihli 7/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı gözetilerek yeniden karar oluşturmaktan ibarettir.3-Evlilik birliğinin temelden sarsılmasına neden olan olaylarda eşini döven ve birlik görevlerini yerine getirmeyen davacı-davalı koca tamamen kusurludur. Türk Medeni Kanununun 174/2 maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı-davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK. md.4 BK. md. 42,43,44,49) dikkate alınarak davalı-davacı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.4-Davalı-davacı kadın, karşı dava dilekçesinde ziynetler ve boşanma nedeniyle eşinin maddi desteğinden yoksun kalacağından bahisle 10.500 TL.maddi tazminat istemiştir. Mahkemece davalı-davacı kadına, maddi tazimnat isteğinin ne kadarının Türk Medeni Kanununun 174/1.maddesine dayalı, ne kadarının ziynetler nedeniyle olduğunun açıklattırılmadan (HUMK.md.75/2) bu istekler yönünden yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.5-Davacı-davalı koca vekili, 11.2.2009 tarihli dilekçesiyle "takıların bir kısmının evlilikte paraya dönüştürülüp evlilik borçlarına aile giderlerine harcandığını" belirttiği halde, davalı-davacı kadınınziynet talebinin tümünün reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2, 3, 4. ve 5. bentlerde gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan diğer bölümlerinin ise yukarıda 1.bentte açıklanan sebeplerle ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.