MAHKEMESİ :Turgutlu Aile MahkemesiTARİHİ :01.11.2013 NUMARASI :Esas no:2012/152 Karar no:2013/707Taraflar arasındaki "boşanma ve eşya alacağına" ilişkin dava ile "boşanmaya" ilişkin karşı davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı (kadın) tarafından; kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, lehine hükmedilen nafakaların miktarları, eşya alacağı ve vekalet ücreti yönünden, davalı-karşı davacı (koca) tarafından ise; hüküm altına alınan ziynet eşyaları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Davacı-karşı davalı (kadın)'ın temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede; a-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı (kadın)'ın eşyalara ve lehine hükmedilen nafakaların miktarına ilişkin temyiz itirazları yersizdir.b-Diğer yönlere ilişkin temyiz itirazlarına gelince;Davalı-karşı davacı (koca) tarafından daha önce 19.03.2008 tarihinde açılan boşanma davası "tam kusurlu" bulunarak reddedilmiş, karar 23.11.2010 tarihinde kesinleşmiştir. Sözü edilen davada toplanan delillerden, kocanın eşine fiziki şiddet uyguladığı, ailesinin, eşini hor görmesine kayıtsız kaldığı ve baba evine götürüp bıraktığı, bu suretle birlikte yaşamaktan kaçındığı anlaşılmaktadır. Davacı-karşı davalı (kadın)'ın ise, sözü edilen davadan sonra "hakaret" içeren mesajlar gönderdiği gerçekleşmiştir. Bu duruma göre boşanmaya sebep olan olaylarda kocanın, kadına göre daha fazla kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Hal böyleyken kadının koca ile aynı oranda kusurlu kabul edilmesi ve buna bağlı olarak tazminat isteklerinin reddedilmesi doğru olmamıştır. 2-Davalı-karşı davacı (koca)'nın ziynetlere ilişkin temyizine gelince;Davacı-karşı davalı (kadın), ziynetlerinin aynen iadesini, olmadığı takdirde bedellerinin tahsilini istemiş, mahkemece de "aynen iadeye, olmadığı takdirde bedele" hükmedilmiştir. Bedele hükmedilirken de her birinin değeri tek tek gösterilmeyip, tamamının toplam bedeli hükme yazılmıştır. Aynen iadesi mümkün olmayanların bedelinin ödenmesi yönüne gidileceğinden hüküm altına alınan ziynetlerin her birinin değerinin hüküm yerinde ayrı ayrı gösterilmesi hükmün infazı bakımından gerekli ve zorunludur. Bu husus nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (1.) maddenin (b) bendinde ve (2.) maddede gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, (2.) maddedeki bozma sebebine göre, ziynetlerin esasına ilişkin temyiz itirazları ile bu taleple ilgili vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin yukarıda (1.) maddenin (a) bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.