Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1401 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 4130 - Esas Yıl 2011
MAHKEMESİ :Görele Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :30.06.2010 NUMARASI :Esas no: 2008/172 Karar no:2010/234Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm velayet, kusur, nafaka ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı ve davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmasına nazaran kadın yararına hükmolunan manevi tazminat azdır.Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Borçlar Kanununun 44. ve 49. maddeleri nazara alınarak daha uygun miktarda manevi tazminat (TMK.md.174/2) takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.3-Davacı kadın dava dilekçesinde tazminatlara faiz yürütülmesini talep etmiş, bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi doğru görülmemiştir.4-Velayet hakkı anneye verilen 19.10.1994 doğumlu A.in dosya içeriğinden görüş ve düşüncelerini açıklama olgunluğuna eriştiği anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 339, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12 ve Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesinin 3 ve 6. maddesi gereğince küçüğün görüş ve düşünceleri alınmadan yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.5-Yargılama sırasında anne yanında bulunmayan müşterek çocuk için dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere davacı kadın yararına tedbir nafakası hükmedilmesi doğru olmamıştır.6-Davacı kadının, yoksulluk nafakasının gelecek yıllardaki ÜFE oranında arttırılması talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi de isabetli değildir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2, 3, 4, 5 ve 6. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte açıklanan sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, oybirliğiyle karar verildi.