Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 14 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 18234 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :Göksun Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :02.05.2013NUMARASI :Esas no:2012/84 Karar no:2013/127 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı (kadın) tarafından tüm yönlerden; davacı (koca) tarafından ise kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece taraflar eşit kusurlu kabul edilerek boşanma kararı verilmiş ise de yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; davacı kocanın birlik görevlerini yapmamak için müşterek haneyi terk ettiği, terk tarihi öncesinde eşinin rızası ve bilgisi dışında kuyumcuya emaneten bırakılan ziynet eşyalarını aldığı, evi terk tarihi sonrasında başka kadınlarla güven sarsıcı davranış niteliğinde telefon görüşmeleri yaptığı buna karşılık davalı kadının ise eşine ve ailesine hakaret edip, eşinin ailesini istemediği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu olaylar karşısında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda her iki taraf da kusurlu olmakla birlikte, davacı kocanın eşine göre daha fazla kusurlu olduğunun; gelişen bu olaylar karşısında evlilik birliğinin devamında taraflar bakımından yarar kalmadığının ve Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesindeki boşanma koşullarının gerçekleşmiş bulunduğunun kabulü gerekir. Hal böyle iken mahkemece tarafların eşit kusurlu kabul edilmeleri doğru değil ise de; verilen boşanma kararı sonucu itibariyle doğru olduğundan davalı kadının hükmün boşanmaya ilişkin bölümüne yönelik temyiz itirazının reddi ile boşanmaya ilişkin hükmün, gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanmasına karar verilmesi gerekmiş (HUMK md. 438/son) ve davacı kocanın tüm, davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. 2-Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK.md,4 TBK.md.50 ve 52 ) dikkate alınarak davalı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. 3-Türk Medeni Kanununun 174/2 maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK. md.4 TBK. md. 50, 51, 52, 58) dikkate alınarak davalı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. .. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle davalı kadın yararına BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple boşanma hükmünün kusura ilişkin gerekçesinin düzeltilmek suretiyle ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 119.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran davalıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.