Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 13868 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 18379 - Esas Yıl 2011
MAHKEMESİ :Ayvalık Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :07.06.2011NUMARASI :Esas no:2009/557 Karar no:2011/430Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm koca tarafından; velayet, kadın tarafından ise kusur belirlemesi, manevi tazminat ve tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı kocanın tüm temyiz itirazları yersizdir.2-Davalı kadının temyiz itirazlarına hasren yapılan incelemede;a-) Toplanan delillerden, davalı kadının sadakatsiz davranışlar içine girmesine karşılık davalı kocanın da eşine ve çocuğuna karşı sürekli fiziksel şiddete başvurmayı davranış haline getirdiği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit derecede kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Eşit kusurlu eş yararına manevi tazminata karar verilemez (TMK. m. 174/2). Durum böyle iken; mahkemece davalı kadının tamamen kusurlu olarak kabul edilmesi ve bu hatalı kusur belirlemesi de gerekçe gösterilmek suretiyle; talebin reddi yerine davacı koca yararına Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi uyarınca manevi tazminata hükmolunması isabetsiz olmuş; bozmayı gerektirmiştir.b-) Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK. md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK.m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK.m.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı anne yanında bulunan müşterek çocuk Uğur için davalı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştu. SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda 2.(a-b) bentlerinde açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin yukarıda 1. bentte açıklanan sebeplerle ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davacıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 90.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının davalıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, (b) bendindeki bozma sebebinde ve onamada oybirliğiyle, (a) bendindeki bozma sebebinde ise oybirliğiyle karar verildi.