Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1386 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 26454 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Ankara 9. Aile MahkemesiTARİHİ :10.09.2012NUMARASI :Esas no:2011/886 Karar no:2012/1243 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından, tazminat miktarları ve yoksulluk nafakası yönünden; davalı tarafından ise boşanma, kusur belirlemesi, tazminatlar, tedbir nafakası ve ziynet eşyası alacağı yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 11.10.2013 günü duruşmalı temyiz eden B.. G.. vekili Av. H..T..geldi. Karşı taraf temyiz eden S.. G.. ile vekili gelmediler. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı kadının 19.10.2011 tarihinde öğretmen olarak dershanede çalışmaya başlamış olması nedeniyle yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verildiğinin anlaşılmış bulunmasına göre davacı kadının tüm, davalı kocanın ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı, düğünde takılan altınların bir kısmının davalı tarafından bozdurulup harcandığını, bir kısmının ise bankaya kendi adına altın hesabı açtırmak suretiyle bankaya yatırıldığını ileri sürmüştür. Tarafların ilki Ankara'da ikincisi İzmir'de olmak üzere iki ayrı düğün yaptıkları, Ankara'daki düğünde takılan takılara davalının annesinin el koyduğu tanık beyanlarından anlaşılmaktadır. Davalı koca tarafından 19.08.2009 tarihinde bankada 9600 TL tutarında kendi adına altın hesabı açıldığı tespit edilmiştir. Bu durumda 9600 TL tutarındaki altının davalı koca tarafından alındığının kabulü gerekir. Bunun dışındaki altınların koca tarafından alındığını kabule yeterli delil bulunmamaktadır. O halde hesabın açıldığı tarihte 9600 TL tutarında olan altının dava tarihindeki değeri tespit edilip talebinin buna göre kabulü gerekirken tamamının kabulü doğru görülmemiştir. 3-Kabule göre de; hüküm altına alınan ziynetlerin değeri üzerinden nispi karar ve ilam harcı hesaplanıp, bu miktardan peşin alınan harcın mahsubu ile bakiyesiyle ilgili hüküm kurması gerekirken, hükümde ziynetlerle ilgili harç yönünden bir karar verilmemesi doğru görülmemiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple ziynet eşyası alacağı yönünden BOZULMASINA, bozma sebebine göre ziynet eşyalarından kaynaklanan yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, duruşma için taktir olunan 990 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 103.50 TL temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran davalıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.