Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13794 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 10026 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ :Kdz. Ereğli 3. Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :05.12.2008 NUMARASI :Esas no: 2008/206 Karar no:2008/473Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Davacı, davalı H. T..’la 2002-2003 yıllarında nikahsız olarak karı-koca hayatı yaşadıklarını, bu birleşmelerinden İlayda isimli çocuklarının olduğunu, çocuk doğduğunda davalı Hüseyin’le ayrılmış oldukları için ve Hüseyin’in karşı çıkması nedeniyle çocuğu o dönemde nüfusa kaydettirmediğini, daha sonra arkadaşı olan Erhan’ın hanesine tescil edildiğini, küçük İlayda’nın gerçek babasının Erkan değil, davalı H. T..olduğunu ileri sürerek; küçük İlayda’nın gerçek babası H. T..’ın üzerine kaydedilmesini, çocuğun velayetinin tarafına verilmesini ve çocuğu için davalının nafaka ödemekle yükümlü tutulmasını istemiştir.Küçük İlayda’nın 05.09.2003 doğumlu olup, davacının evlilik dışı ilişkisinden doğduğu ve bir başkasıyla evli olan dava dışı E. G..’nin hanesine “tanıma senedine” istinaden 30.06.2006 tarihinde tescil edildiği, davacının medeni durumunun ise “bekar” olduğu, küçük İlayda ile dava dışı E. G.. arasındaki soybağının “tanıma” yoluyla kurulduğu anlaşılmaktadır. Bu hukuki durum karşısında, dava, küçük İlayda ile dava dışı E. G.. arasındaki soybağının geçersiz kılınması bakımından "tanımanın" iptali (TMK.md.298), gerçek babanın davalı Hüseyin olduğuna ilişkin istek bakımından da “babalığa" (TMK.md.301) ilişkindir. Çocuğun E. G.. ile arasındaki soybağı geçersiz kılınmadıkça babalık davasının dinlenmesi olanağı yoktur. O halde, mahkemece yapılacak iş, davanın babalığa ilişkin bölümünü tefrik edip, ayrı bir esasa kaydetmek; öncelikle tanımanın iptali davasını sonuca bağlamak, babalık davası bakımından, iptal davasını bekletici sorun yapmak ve sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir.Davanın tanımanın iptaline ilişkin bölümüyle ilgili olarak da, bu davada husumetin tanıyana yöneltilmesi (TMK.md.298/2), küçüğü, davada temsil etmek üzere 17.07.2008 tarihli kararla atanan kayyımın duruşmaya çağrılarak davaya iştirakinin sağlanması ve göstermeleri halinde tarafların delillerinin toplanması,tanımanın iptali davasının tabii olduğu hak düşürücü sürelerin, davacı ana ve kayyım bakımından ayrı ayrı değerlendirilmesi ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Açıklanan hususlar gözetilmeden eksik hasım ve eksik inceleme ile hüküm kurulası doğru bulunmamıştır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.