MAHKEMESİ :Alaçam Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :26.11.2010NUMARASI :Esas no:2010/525 Karar no:2010/594Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa, 31.3.2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 3. maddesiyle ilave edilen Geçici 3. maddenin (1.) fıkrası gereğince;1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekmiştir.Davacı S.T.tarafından davalı S.T.’ya karşı açılan boşanma davasında, tarafların boşanma ve diğer hususlarda anlaştıkları belirtilerek boşanmalarına karar verilmesinin talep edildiği, mahkemece davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve müşterek çocukların velayetinin davacı anneye verilmesine karar verildiği, hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır.Türk Medeni Kanununun 335 vd. maddelerinde düzenlenen velayete ilişkin hükümler gereğince, velayetin anne ve/veya baba dışındaki kimselere verilmesinin mümkün olmadığı, gerekli görülen hallerde aynı Kanunun 404 vd. maddelerince vasi tayin edilebileceği öngörülmüştür.Bu itibarla, velayet hakkı münhasıran anne ve babaya tanınan bir hak olup, evlat edinme hali hariç, anne ve baba dışında hiç kimseye tevdi olunamayacağından, annesinin Ş..E.olduğu anlaşılan küçük E.T.nın velayetinin S.T.’ya verilecek şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.