MAHKEMESİ :Ankara 7.Aile MahkemesiTARİHİ :28.12.2009NUMARASI :Esas no:2008/1141 Karar no:2009/1610Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Toplanan delillerden dava konusu taşınmazın aile konutu olarak özgülendiği, hak sahibi olan davalı kadının, davacı kocanın açık rızasını almaksızın bu taşınmazın tapu kaydı üzerine 1.2.2008 tarihinde diğer davalı banka lehine ipotek tesis ettiğirdiği anlaşılmaktadır.İpotek tesisinden önce, tapu kütüğünde konutun "aile konutu" olduğuna ilişkin bir şerh bulunmamaktadır. Bu durumda kural olarak, tapu kütüğündeki tescile, iyi niyete dayanarak mülkiyet veya bir başka ayni hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur. (TMK.md.1023) Kanunun iyi niyete hukuki bir sonuç bağladığı durumlarda aslolan iyi niyetin varlığıdır. (TMK.md.3/1) Ancak durumun gereklerine göre kendisinden beklenen özeni göstermeyen kişi iyi niyet iddiasında bulunamaz. (TMK.md.3/2)Taşınmazın tapu kaydı üzerine lehine ipotek tesis edilen bankanın; ipotek yükümlüsü davalı Figen'in evli ve yapılan işleminde aile konutuyla ilgili olduğunu, buna karşılık davacı kocanın açık rızasının bulunmadığını bildiği dinlenen tanık beyanları, expertiz raporu ve diğer delillerden anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı bankanın iyi niyet iddiası yerinde değildir.Açıklanan nedenlerle aile Konutu olan taşınmazın tapu kaydı üzerine davalı Figen tarafından, davacı kocasının açık rızası olmadan tesis edilen ipotek işlemi geçersizdir. (TMK.md.194/1) Gerçekleşen bu fiili ve hukuki durum karşısında, davanın kabulü gerekirken yazılı gerekçe ile reddi doğru bulunmamıştır.SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.