Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13743 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 10357 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ :Kadıköy 5. Aile MahkemesiTARİHİ :20.1.2009NUMARASI :Esas no: 2007/389 Karar no: 2009/17Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm tazminatlar, nafakalar, velayet, kişisel ilişki ve faiz yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.1-Dava, Türk Medeni Kanununun 161.maddesine; zina hukuksal nedenine dayalı olarak açılmış, mahkemece Türk Medeni Kanununun 166/1.maddesinden hüküm kurulmuştur. Ayrıca, davalı koca tarafından açılan ve birleştirilen müşterek çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair dava hakkında bir hüküm de kurulmamıştır. Bu yönlerden hüküm usul ve yasaya aykırı ise de; bu hususlar temyiz edilmediğinden bozma nedeni yapılmamış, hataya değinilmekle yetinilmiştir.2-Temyize hasren yapılan incelemeye gelince;a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle yargılamada ileri sürülmeyen belgelerin temyiz aşamasında incelenmesinin mümkün bulunmamasına göre davacı kadının tüm, davalı kocanın aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.b-Tazminatlara faiz yürütülmesi yönünden kısa kararda bir hüküm kurulmadığı halde gerekçeli kararda faize yer verilmesi suretiyle çelişki yaratılmıştır.Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının 38l/2 maddesi uyarınca kararın tefhimi en az 388.maddede belirtilen hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Bu durumda gerekçeli kararın, tefhim edilen karar yanlışta olsa, buna uygun düzenlenmesi gerekmektedir. Yanlışlık ancak temyiz yoluna başvurulması ve kararın bozulması halinde düzeltilebilir. Tefhim edilen kararla gerekçeli karardaki aykırılık diğer yönler incelenmeden tek başına bozma sebebi olur. O halde mahkemece yapılacak iş, l0.4.l992 tarihli 7/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı gözetilerek yeniden karar oluşturmaktan ibarettir.3-Kabule göre de;Davacı kadının manevi tazminat yönünden faiz isteği bulunmadığı halde, faize hükmedilmesi, maddi tazminat yönünden ise boşanma hakkındaki hükmün kesinleşmesi tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi yerine yazılı şekilde hüküm tarihinden itibaren faiz yürütülmesi de doğru görülmemiştir.SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda 2/b bentte yazılı nedenlerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan yönlerinin ise yukarıda 2/a bentte yazılı nedenlerle ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz eden Şemsa'ya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 67.20 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran Tevfik Kerim'e geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.