Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 13740 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 19969 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Aile MahkemesiDAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası-Aile Konutu Şerhi KonulmasıTaraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından, her üç dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.2-Davalı-davacının kendisi ve çocuğu yararına istediği nafaka talebi bağımsız tedbir nafakası davası (TMK m. 197) niteliğinde olup, değer ölçüsüne göre nispi harca tabidir. Nispi harca tabi davalarda karar ve ilam harcının dörtte biri işlem yapılmadan önce peşin ödenir (Harçlar Kanunu m. 28/a). Yargısal işlemlerde alınacak harçlar ödenmedikçe yargılamaya devam edilerek hüküm verilemez. Davacıya dava değeri üzerinden hesaplanacak nispi peşin harcın Harçlar Kanununun 30-32. maddeleri gereğince tamamlanması için süre verilmesi; harç tamamlandığı takdirde, açılan davanın Türk Medeni Kanununun 197. maddesi uyarınca bağımsız nafaka davası olduğu hususu da gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.3-Davalı-davacı kadın tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulması talebinde de bulunmuş, bu dava 06.08.2014 tarihinde açılmıştır. Türk Medeni Kanununun 194'ncü maddesinin üçüncü fıkrası, 06.02.2014 tarihli 6518 sayılı Kanunla değiştirilmiş, yapılan değişiklikle, aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eşin, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini, tapu müdürlüğünden isteyebileceği kabul edilmiştir. Bu değişiklik 6518 sayılı Kanun, 19.02.2014 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanmakla aynı tarihte yürürlüğe girmiştir. Anılan yasal değişiklikten sonra, tapu müdürlüğünün, talebi hukuken veya fiilen yerine getirmediği belgelendirilmedikçe, malik olmayan eşin tapu kütüğüne konutla ilgili şerh konulmasını doğrudan dava yoluyla istemekte artık hukuki yararı yoktur. Çünkü aynı sonucu tapu müdürlüğüne yapacağı başvuruyla elde etmesi imkan dahilindedir. Davacının dava açmakta hukuki yararının bulunması, dava şartı (HMK m. 114/1-h) olup, davanın her aşamasında ileri sürülüp sürülmediğine bakılmaksızın hakim tarafından kendiliğindengözetilir (HMK m. 115/1). O halde, davanın hukuki yarar bulunmadığından, usulden reddine karar verilmesi gerekirken, bu husus nazara alınmadan davanın esastan reddine karar verilmesi doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.