MAHKEMESİ :Erzurum Aile Mahkemesi TARİHİ :11.03.2010 NUMARASI :Esas no:2008/765 Karar no:2010/177Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava konusu taşınmazın aile konutu olarak özgülendiği tartışmasızdır. Türk Medeni Kanununun 194/1. maddesi gereğince, taşınmaz üzerinde hak sahibi olan eşin tasarrufu, diğer eşin açık rızasına bağlıdır. Bu rıza alınmadan hak sahibi olan koca, taşınmazını 28.12.2004 tarihinde ticari ilişki içinde bulunduğu, diğer davalı Saray Halı AŞ.’ne “satış” suretiyle devretmiştir. Taşınmazın devredildiği tarihte tapu kütüğünde “aile konutu” olduğuna ilişkin bir şerh bulunmadığına göre, devralan üçüncü kişinin kazanımı iyiniyetli olması halinde korunur.(TMK.md.1023) Kanunun iyiniyete hukuki bir sonuç bağladığı durumlarda, asıl olan iyiniyetin varlığıdır. Ancak durumun gereklerine göre kendisinden beklenen özeni göstermeyen kimse de iyiniyet iddiasında bulunamaz. (TMK.md.3) İyiniyetin varlığı asıl olduğuna göre, devralanın kötüniyetli olduğunu kanıtlama yükümlülüğü bunu iddia edene düşer. (TMK.md.6) Davacı taşınmazı devralan üçüncü kişinin kötüniyetli olduğunun gösteren bir delil getirememiştir. Bu durumda, Türk Medeni Kanununun 1023. maddesi gereğince devralan üçüncü kişinin kazanımı korunacaktır. Öyleyse davanın reddi gerekirken yazılı şekilde kabul karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.