Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13701 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 18995 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ :Bakırköy 8. Aile MahkemesiTARİHİ :16.02.2011NUMARASI :Esas no:2010/437 Karar no:2011/137Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalıya dava dilekçesi ve duruşma günü 16.06.2010 tarihinde "bizzat" tebliğ edildiği halde, davalı ve vekilinin 21.07.2010 tarihli duruşmaya ve sonraki 09.11.2010 tarihli duruşmaya gelmemiş ve özür de bildirmemiş olmasına , 16.02.2011 tarihli oturuma mazeret bildiren vekilinin de, mazeret dilekçesi ekinde vekaletname sunmamış bulunmasına, mazeretin bu sebeple reddedilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının bu yöne ve aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan yönlere ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2- Tefhim edilen ve duruşma tutanağına geçirilen hükümde: " müşterek çocuk lehine karar tarihinden geçerli olmak ve kararın kesinleşmesine kadar tedbir, bu tarihten sonra iştirak nafakası olarak devam etmek üzere aylık 150 TL nafakanın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verildiği halde, gerekçeli kararda bu hususta hiç bir hüküm kurulmamış olduğu görülmektedir. Bu yönüyle gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırıdır. Bu husus bozma sebebidir.3- Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK. md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK.m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK.m.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. SONUÇ: Temyiz edilen hüküm yukarıda (2.)ve (3.) bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, (2.) bentteki bozma sebebine göre çocukla ilgili tedbir ve iştirak nafakasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, hükmün bozma kapsamı dışında kalan ve incelenmeyen yönler haricindeki bölümlerinin yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.