Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1331 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 22409 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiDAVA TÜRÜ : BoşanmaTaraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1- Mahkemece, taraflar eşit kusurlu kabul edilerek boşanma kararı verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, mahkemeninde kabulünde olduğu üzere; davacının sadakatsiz olduğu, davalının ise eşini evden kovduğu anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre davacı erkeğin davalı kadına oranla "daha fazla" kusurlu kabul edilmesi gerekirken tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi doğru değil ise de, az kusurlu olan davalının, davaya itirazı hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olup, evlilik birliğinin devamında davalı bakımından korunmaya değer bir yarar kalmadığından Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi koşulları gerçekleşmiş olmakla, verilen boşanma kararı, bu sebeple sonucu itibarıyla doğru olduğundan, davalının hükmün boşanmaya ilişkin kısmına yönelik temyiz itirazları bu sebeple yerinde görülmemiş, boşanma kararının gerekçesinin değiştirilmesi suretiyle onanması gerekmiş, (HUMK m. 438/son) davalının aşağıdaki bendin dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2- Taraflar, cevaba cevap ve 2. cevap dilekçeleri ile serbestçe, ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia ve savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra ise diğer tarafın açık muvafakati ve ıslah dışında iddia ve savunma gcnişletilemez yahut değiştirilemez (HMK m. 141/1). Davalı kadın cevap dilekçesinde maddi ve manevi tazminatlar ile yoksulluk nafakası yönünden bir beyanda bulunmamış, ön inceleme duruşmasından sonra 25.02.2015 havale tarihli dilekçesiyle maddi ile manevi tazminat ve yoksulluk nafakası talebinde bulunmuş, davacı tarafın ise bu taleplere yönelik açık muvafakati olmamıştır. İşbu talepler iddianın ve savunmanın genişletilmesi niteliğindedir. Davalı tarafından bu konuda usulünce yapılmış bir ıslah işlemi de bulunmamaktadır. O halde, davalının maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1-2) ile yoksulluk nafakası (TMK m.175) talepleri hakkında "karar verilmesine yer olmadığına” karar verilecek yerde yazılı şekilde reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple boşanmaya ilişkin hükmün gerekçesi değiştirilmek suretiyle ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.