Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1330 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 143 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ : Elazığ Aile MahkemesiTARİHİ : 02.11.2006 NUMARASI : Esas no: 2005/370 Karar no: 2006/871Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm Mehtap' a takdir edilen yardım nafakası ile nafaka ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı Mehtap' ın temyiz itirazları yersizdir.2-Davacı Emine' nin temyizinin incelenmesine gelince;a) Boşanmaya neden olan olaylarda başka bir kadınla yaşayan birlik görevlerini yerine getirmeyen davalı koca tamamen kusurludur.Türk Medeni Kanununun 174/2 maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen * davacı kadının ağır yada eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK. 4 BK. 42,43,44,49) dikkate alınarak * davacı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.b) * Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz yada daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, evi birlikte seçeceklerini , birliğin giderlerine güçleri oranlarında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (MK.Md,4 BK.md.42 ve 44 ) dikkate alınarak * davacı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. c)Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan , özellikle eşlerin barınmasına (TMK. md.186/1) geçimine, (TMK md.185/3) malların yönetimine (TMK. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK.169). O halde dava tarihinden geçerli olmak üzere, herhangi bir işi ve geliri olmayan * davacı kadın yararına Türk Medeni Kanununun 185/3, 186/3 maddelerine uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.d)Toplanan delillerden davacı kadının boşanma yönünden yoksulluğa düşeceği sabit olmuş ve Türk Medeni Kanununun 175. maddesi koşulları gerçekleşmiştir. Davacı kadın lehine uygun yoksulluk nafakası takdiri gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarda 2/a-b-c-d bendinde gösterilen nedenlerle kadın yararına BOZULMASINA, davacı Mehtap'ın temyizinin yukarda 1. bentte gösterilen nedenlerle ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın Mehtap'a yüklenmesine, peşin harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.