Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13130 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 12417 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ :Denizli 2. Aile MahkemesiTARİHİ :17.05.2006NUMARASI :Esas no: 2006/37 Karar no: 2006/331Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Taraflar 1978 yılında evlenmişler, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı boşanma davası 29.03.2002 tarihinde açılmış ve taraflar 15.07.2003 tarihinde kesinleşen karar ile boşanmışlardır.Davacı-davalı kadın koca adına kayıtlı meskenin kooperatif hissesi olarak satın alındığını, bu taşınmazın alımına tarla satışı ve yakınlarından aldığı marklar ile 4/5 oranında katkı sağladığını ileri sürerek 18.08.2003 tarihinde dava açmış, davalı-davacı koca da; kendisi tarafından bedeli ödenerek satın alınan Denizli Feslikan mahallesindeki 3 ve 6 numaralı iki bağımsız bölüm ile Didim’deki bir arsanın kadın adına kayıtlı bulunduğunu, davacı-davalı kadının bu taşınmazlarda bir hakkının bulunmadığını ileri sürerek 03.03.2004 günü bağımsız bir dava açmış, her iki dava birleştirilmiş ve yargılama sonucunda, mahkemece iki tarafın davasının kabulü ile fazlaya dair hakların saklı tutulmasına ve 10.000 YTL katkı payı alacaklarının tarafların birbirlerinden tahsiline karar verilmiştir.Koca tarafından 1.4.1998 tarihinde açılıp ret edilen ilk boşanma dava dosyası içindeki beyanlardan, taraflar arasında uzun süredir geçimsizlik olduğu ve 20.09.1997 tarihinden bu yana bir araya gelmedikleri, dava konusu mesken için kooperatife ödemelerin 30.10.1997 tarihinde başladığı, davacı-davalı kadının ev hanımı olduğu, evlilik birliği içerisinde düzenli ve sürekli gelir getirecek bir işte çalışmadığı, davalı-davacı kocanın ise öğretmen olarak çalıştığı ve kooperatife yapılan ödemelerin düzenli olarak koca tarafından yapıldığı, davacı-davalı kadın adına kayıtlı bulunan Didim’deki arsanın ve Denizli Feslikan mahallesindeki taşınmazların da kadının annesi tarafından davacı-davalı kadına verildiği, aynı yerlerde diğer kardeşlere de, arsa ve dairelerin verildiği anlaşılmaktadır.Tanık beyanları kooperatife yapılan ödemelere ilişkin belgeler, koca tarafından açılıp ret ile sonuçlanan boşanma davasına ve kadın tarafından açılan tedbir nafakasına ilişkin dosya içerisindeki bilgi ve beyanlar, tapu kayıtları ve taşınmazların tedavüllerini gösterir belgeler, satın alma tarihleri bir arada değerlendirildiğinde davacı-davalı kadının koca adına kayıtlı meskene, davalı-davacı kocanın da kadın adına kayıtlı arsa ve dairelere katkısının varlığı ispat edilemediği anlaşılmaktadır. Açıklanan bu nedenlerle her iki tarafın ispat edilemeyen davalarının reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.