MAHKEMESİ :Kırıkkale 1. Aile MahkemesiTARİHİ :12.7.2010NUMARASI :Esas no:2009/235 Karar no:2010/333Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz (TMK.m.194/1). Toplanan delillerden; davaya konu taşınmazın 23.12.2004 tarihinde edinilip, davalı koca E. adına tapuya kaydedildiği; 15.06.2007 tarihinde ise tapudan satış suretiyle diğer davalı Kenan'a temlik edilip tescil edildiği ve satış tarihinde de aile konutu olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır. Davacı ile davalı E. halen evli olduğundan; Türk Medeni Kanununun 194. maddesindeki aile konutu koruması devam etmektedir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Taşınmazın davalı K.'a temlikinden sonra bu kişi tarafından çeşitli banka ve finans kuruluşları ile Esnaf Kefalet Kooperatifi ve S.E. adlı şahsa ipotek verildiği ve bu kişilerin davaya davalı sıfatıyla dahil edilmiş olduğu görülmektedir. Bu bakımdan, davanın reddi kararının hem davalılar hem de davaya sonradan dahil edilen dahili davalılara yönelik olduğunda bir duraksama yoktur. Davacı, dava dilekçesinde eşi E. ve ondan taşınmazı satın alan K.'ı hasım göstermek suretiyle "satışın iptali ve aile konutu şerhi konulmasını" talep etmiştir. Toplanan delillerden davalı kocanın aile konutunu diğer davalı K.'a devretmesinde davacı eşin açık rızasının mevcut bulunduğu kanıtlanmadığı gibi, davalı K.'ın burasının aile konutu olduğunu bilmesine rağmen davacının rızasını almadan taşınmazı satın aldığı ve bu nedenle iyi niyetli sayılamayacağı da anlaşılmaktadır. Bu durumda; davalılar E. ve K. bakımından davanın kabulüne karar verilerek taşınmazın davalı K. adına olan tapu kaydının iptal edilip mevcut ipoteklerle yükümlü olarak davalı koca E. adına tapuya tesciline ve ayrıca taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesi gerekirken; yetersiz gerekçeyle davanın reddi isabetsiz olmuş; bozmayı gerektirmiştir. 2-Davacının dahili davalılar Türkiye İş Bankası A.Ş.; Yapı ve Kredi Bankası A.Ş.; Türkiye Finans Katılım Bankası A.Ş.; ... Varlık Yönetimi A.Ş.; Girişim Varlık YÖnetimi A.Ş.; Esnaf Kefalet Kooperatifi ve S. E.'ye yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;Mahkemece davalı sıfatıyla davaya dahil edilip kendilerine tebligat yapılan dahili davalılar ipotek alacaklısı niteliğinde olup; davacının bu kişilere yönelik ipoteğin kaldırılmasına ilişkin bir davası bulunmamaktadır. Bu nedenle, anılan bu kişiler hakkında "usulünce açılmış bir dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde hüküm kurulması gerekirken; kesin hüküm oluşturacak şekilde davanın reddine karar verilmesi de usul ve yasaya aykırı olmuştur.SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 1 ve 2. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.