Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13056 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 11592 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ :Gelendost Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :24.3.2009NUMARASI :Esas no:2008/63 Karar no:2009/28Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur, nafaka, tazminatlar ve velayet yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.2-Toplanan delillerden davalının eşine hakaret etmesine ve güven sarsıcı davranışlarda bulunmasına karşılık davacı kocanın da eşine hakaret edip ona şiddet uyguladığı, eşini babaevine bıraktığı, ailesinin evliliğe müdahalesine sessiz kaldığı ve birlik görevlerini yerine getirmediği, boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu bulundukları anlaşılmaktadır. Eşit kusurlu eş yararına manevi tazminat verilemez. Türk Medeni Kanununun 174/2.maddesi koşulları oluşmamıştır. Davacı kocanın manevi tazminat isteğinin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 3-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. (TMK.m.175) Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı kadının daha ağır kusurlu olmadığı, her hangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir. O halde, davalı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken isteğin reddi doğru görülmemiştir.4-Yargılama sırasında müşterek çocuklardan H.'nin baba yanında, S..'un ise anne yanında kaldığı belirlenmiştir. Ana yanında kalmasının çocukların bedeni ve fikri gelişmesine engel olacağı yönünde ciddi ve inandırıcı deliller bulunmadığı ve hemen meydana gelecek tehlikelerin varlığı ispat edilmediği halde küçüklerin velayetlerinin babaya bırakılması doğru görülmemiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2, 3. ve 4.bentlerde gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1.bentte gösterilen sebeplerle ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.