MAHKEMESİ :Adana 4. Aile MahkemesiTARİHİ :25.05.2011 NUMARASI :Esas no:2010/1201 Karar no:2011/697Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Davalının boşanma hükmüne yönelik temyizinin incelenmesinde;Toplanan delillerden; davalı kocanın, eşine şiddet uygulayıp, ağır hakaretlerde bulunduğu, evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlülükleri ihmal ettiği ve davacıyı evden kovduğu, buna karşılık davacı kadının da boşanma hükmü kesinleşmeden başka bir şahıs ile birlikte yaşamaya başladığı anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 185/3. maddesi gereğince, eşler evlilik devam ettiği sürece birbirlerine sadakatle yükümlüdürler. Bu nedenle de davacı kadının boşanma hükmü henüz kesinleşmeden başka bir erkekle yaşaması kendisi açısından bu davada kusur olarak kabul edilmelidir. Bu durumda evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, buna her iki tarafın açıklanan davranışlarının neden olduğu; taraflardan birinin kusurunun diğerinden üstün tutulamayacağı anlaşılmaktadır. Durum böyleyken, mahkemece boşanma kararı verilmesi doğru olmakla birlikte; davacı kocanın tam kusurlu olduğunun kabulü doğru olmamıştır. Ancak boşanma hükmü sonucu itibar??yla doğru olduğundan boşanma gerekçesinin açıklanan şekilde değiştirilerek ve düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK. md. 438/son).2-Davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;a)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdirb) Yukarıda açıklandığı üzere taraflar boşanmaya neden olan olaylarda eşit derecede kusurludurlar. Eşit kusurlu eş yararına manevi tazminata hükmolunamaz (TMK. md. 174/2). Bu yön nazara alınmadan, davalı koca tam kusurlu kabul edilerek davacı kadın yararına manevi tazminata karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.c)Davacı kadın başka bir erkekle birlikte yaşamaktadır. Koşulları bulunmadığı halde davacı yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2/b ve c bentlerinde gösterilen sebeplerle manevi tazminat ve yoksulluk nafakası yönlerinden BOZULMASINA, boşanmaya ilişkin bölümünün yukarıda l.bentte gösterilen sebeple gerekçesinin değiştirilerek ve düzeltilerek, temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 2/a bendinde açıklanan sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.