MAHKEMESİ :Sarayköy Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :21.01.2013 NUMARASI :Esas no:2012/162 Karar no:2013/23 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı (kadın) tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi gereğince boşanma kararı verilebilmesi için, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Tarafların uzun süredir fiilen ayrı yaşadıkları doğru ise de, bu duruma davalının sebep olduğuna ilişkin bir delil bulunmamaktadır. Aksine davacının bir başka kadınla birlikte yaşadığı ve fiili ayrılığın buna bağlı olarak ortaya çıktığı davacının ikrarıyla da bellidir. Bu halde davacı tam kusurludur. Kanuna göre, davacının ağır kusurlu olması boşanma davası açmasına engel değil ise de (TMK. md. 166/2) böyle bir durumda boşanmaya karar verilmesi için, davalının az da olsa bir kusurunun gerçekleşmiş olması ve davaya itirazının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmasının yanında evlilik birliğinin devamında davalı eş ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yararın kalmamış bulunması gerekir (TMK. md.166/2). Olayda davalıya atfedilebilecek hiçbir kusur bulunmadığına göre, tam kusurlu eşin dava hakkının bulunmadığı gözetilerek, davanın reddi gerekirken yetersiz gerekçe ile boşanma kararı verilmesi doğru bulunmamıştır. 2- Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK. md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK.m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK.m.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.