Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 12844 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 23289 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :Ankara 1.Aile MahkemesiTARİHİ :16.07.2013 NUMARASI :Esas no:2012/390 Karar no:2013/1013 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı (koca) tarafından, yoksulluk nafakası yönünden; davalı-karşı davacı (kadın) tarafından ise kusur belirlemesi, nafakaların miktarı, reddedilen tazminat talepleri ile kısmen reddedilen ziynet eşyaları yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 10.06.2014 günü duruşmalı temyiz eden davalı-karşı davacı T.. Ü.. vekili Av. B. Ş.. ve karşı taraf temyiz eden davacı-karşı davalı C.. Ü.. vekili Av. B.G.. geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı (koca)'nın temyizinin incelenmesinde; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa 31.3.2011 tarihli 6217 sayılı Kanunla ilave edilen Geçici 3. maddenin (1.) fıkrasında "Bölge Adliye Mahkemelerinin Resmi Gazete'de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin", aynı maddenin (2.) fıkrasında da, "Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 427 ila 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı" öngörüldüğünden, temyiz isteğinin incelenmesinde 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin hükümleri uygulanmıştır. Temyiz edilen karar temyiz eden tarafa 22.08.2013 günü tebliğ edilmiş ve fakat söz konusu karar yasada öngörülen (HUMK.432) onbeş günlük süre geçtikten sonra 13.09.2013 tarihinde verilen dilekçe ile temyiz edilmiştir. Kuşkusuz Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 2494 sayılı kanunla değiştirilen 432.maddesine göre, temyiz kanuni süre geçtikten sonra yapılır ise, temyiz isteminin reddine karar verme yetkisi hükmü veren mahkemeye aittir. Ne var ki aile mahkemelerince verilen kararların yasal süre geçtikten sonra temyiz edilmesi veya temyiz kabiliyetinin bulunmaması halinde dosyanın yerel mahkemece temyiz isteminin reddine karar verilmeden, Yargıtay'a gönderilmesi durumunda, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 2494 sayılı kanun ile değişik 432/4.maddesine göre, bu konuda bir karar verilmek üzere, dosya mahalline geri çevrilmeden doğrudan doğruya Yargıtay'ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceği Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunca (1.6.1990 gün ve 1989/3 esas, 1990/4 k. sayı ile) karara bağlanmıştır. Bu durumda gösterilen sebeple davacı-davalı (koca)'nın temyiz isteminin reddi gerekmiştir. 2-Davalı-karşı davacı (kadın)'nın temyiz nedenlerine hasren yapılan incelemeye gelince; a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı (kadın)'ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. b-Davalı-karşı davacı (kadın)'ın ziynetler ile ilgili bir kısım talepleri ispat edilemediği gerekçesi ile reddedilmiştir. Davalı-karşı davacı (kadın) delil listesinde yemin deliline de dayanmıştır. İspat yükü kendisine düşen ve kabul edilen kısım haricinde kalan ziynetler yönünden davasını diğer delillerle kanıtlayamayan davalı-karşı davacı (kadın)'a reddedilen ziynet eşyalarına ilişkin talebi konusunda yemin teklif etme hakkı hatırlatılıp yemin teklifinin davacı-karşı davalı (koca) tarafından kabulü halinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 225 ve devamı maddelerindeki yeminle ilgili usul işlemleri yerine getirilip, gerçekleşecek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, talep ettiği ziynetlerin bir bölümü ile ilgili olarak, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2/b bendinde gösterilen sebeple davalı-karşı davacı (kadın) yararına BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin yukarıda 2/a bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, davacı-karşı davalı (koca)'nın temyiz talebinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple süre yönünden REDDİNE, duruşma için taktir olunan 1.100,00 TL. vekalet ücretinin Celalettin'den alınıp Tuba'ya verilmesine, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.