Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12763 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 11929 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Alanya 3. Aile MahkemesiTARİHİ :09.02.2012NUMARASI :Esas no: 2011/271 Karar no:2012/75Taraflar arasındaki "manevi tazminat ve yoksulluk nafakasının kaldırılması" davası ile buna karşı açılan "iştirak nafakasının artırılmasına" ilişkin karşı davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı (karşı davalı) tarafından manevi tazminat talebinin reddi, nafakanın kaldırılması tarihi, iştirak nafakasının arttırılması yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 07.05.2013 günü tebligata rağmen taraflar adına kimse gelmedi. İşin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı (karşı davalı) aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.2-Tarafların boşanmalarına ilişkin karar 24.06.2010 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı (karşı davalı)’nın manevi tazminat talebi, boşanma kararı kesinleşmeden, davalı (karşı davalı)’nın bir başka erkekle fiilen beraber yaşamaya başladığı iddiasına dayanmaktadır. Davacı, bu durumu yeni öğrendiğini ileri sürmüştür. Kesinleşen boşanma kararında boşanma sebebi olarak kabul edilen olay, davacı (karşı davalı)’nın sadakat yükümlülüğünü ihlal etmiş olmasıdır. Davacının boşanma kararının kesinleşmesinden sonraki boşanma sebebi olmayan bir olaya dayanan manevi tazminat talebinin, Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi çerçevesinde incelenmesi hukuken mümkün bulunmamaktadır. Çünkü boşanmaya sebep olan olaylar nedeniyle manevi tazminat talep edilebilir. Manevi tazminat talebinin dayandırıldığı olay boşanmaya sebep olan bir olay değildir. Bu olayın boşanma kararının kesinleşmesinden önce meydana gelmiş olması da, manevi tazminat talebini Türk Medeni Kanunun 174/2. maddesi kapsamına dahil etmez. O halde, bu istek Borçlar Kanununun “haksız fiillere” ilişkin hükümlerine göre incelenebilir. Durum böyle olunca da manevi tazminat talebini inceleyip karara bağlamak aile mahkemesinin görevi dışındadır. Genel mahkemelerin görevine girmektedir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, taraflarca ileri sürülüp sürülmediğine bakılmaksızın mahkemece re’sen gözetilir. Bu bakımdan davacı-karşı davalının manevi tazminat talebi yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerekir. Bu husus nazara alınmadan işin esasıyla ilgili hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.