Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12715 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 8416 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Kızıltepe Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :22.03.2012 NUMARASI :Esas no:2010/992 Karar no:2012/413Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı (kadın) tarafından kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden; davacı (koca) tarafından ise velayet, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kocanın tüm, davalı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece davalı kadının başkalarıyla gizlice telefonla konuştuğu ve mesajlaştığı, bu şekilde sadakatsiz davranışlar içerisinde bulunduğu ve tam kusurlu olduğu kabul edilerek boşanmaya (TMK.md.166/1) ve davacı koca yararına manevi tazminata (TMK. md. 174/2) hükmedilmiş ise de, davalı kadının sadakate aykırı davranışlarının varlığı kanıtlanamamıştır. Davalı kadının mahkemece belirlenen davranışlarının güven duygusunu sarsıcı nitelikte olduğunun kabulünde zorunluluk vardır. Buna karşılık davacı kocanın da toplanan delillerle, davalı eşinin güven duygusunu sarsıcı nitelikte davranışlarda bulunduğu ve boşanmaya neden olan olaylarda eşit oranda kusurlu bulunduğu kanıtlanmıştır. Hal böyle olunca mahkemece davalı kadının ağır kusurlu bulunduğuna ilişkin kusur belirlemesi yerinde olmadığı gibi, buna bağlı olarak davacı koca yararına manevi tazminata (TMK. md. 174/2) hükmedilmesi de usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. 3-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK. md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK.m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK.m.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. 4-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. (TMK.m.175) Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı kadının daha ağır kusurlu olmadığı, her hangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir. O halde, davalı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken isteğin reddi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2, 3 ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle davalı kadın yararına BOZULMASINA bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın Lokman'a yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcını yatıran Fatma'ya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.