Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12645 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 26630 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :İstanbul 14. Aile MahkemesiTARİHİ :05.06.2012 NUMARASI :Esas no:2011/129 Karar no:2012/632Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı (koca) tarafından; kusur belirlemesi, nafaka, maddi tazminat, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden, davalı (kadın) tarafından ise; maddi tazminat ve yoksulluk nafakasının miktarı ile manevi tazminat talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.2-Mahkemece, davacı koca tam kusurlu kabul edilerek boşanmaya karar verilmiş ise de; yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; davacı kocanın evlilik birliği içerisinde eşi ile olan ilişkisini olumsuz şekilde etkileyecek düzeyde alkol kullandığı, agresif davranıp eşini küçümsediği ve birlikte yaşamaktan kaçınarak evi terkettiği, fiili ayrılık döneminde güven sarsıcı davranışda bulunduğu, davalı kadının da eşine hakaret ettiği ve elindeki cismi fırlatmak sureti ile şiddet içeren davranışta bulunduğu, gerçekleşen bu olaylara göre; evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, bu sonuca ulaşılmasında iki tarafta kusurlu olmakla birlikte davacı kocanın kadına göre ağır kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Davacının davranışları kadının kişilik haklarına saldırı niteliğindedir. Durum böyleyken davalı kadının manevi tazminat talebinin (TMK.m.174/2) kabulü gerekirken reddi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.3-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası çoktur. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.4-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine paranın alım gücüne , ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran davalı kadın yararına hükmolunan maddi tazminat çoktur. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50. ve devamı maddeleri hükmü nazara alınarak daha uygun miktarda maddi tazminat (TMK.md.174/1) takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.5-Yargılama gideri haksız çıkan taraftan alınır (HUMK.md.416, HMK.md.326). Davacı koca vekil ile temsil edilmiş ve boşanma davası kabul edilmiştir. Davacının kabul edilen boşanma davasında vekalet ücreti ve yargılama giderinin davalı kadından alınarak davacı kocaya verilmesi gerekirken yazılı şekilde yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılması ve davalı kadın yararına vekalet ücreti takdirine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple davalı kadın yararına, 3, 4 ve 5. bentlerde gösterilen sebeplerle davacı koca yararına BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.