MAHKEMESİ :Aile MahkemesiDAVA TÜRÜ :Karşılıklı BoşanmaTaraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 11.01.2016 günü tebligata rağmen taraflar adına kimse gelmedi. İşin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartlarından (HMK m. 114/1-d) olup, bu husus kamu düzeniyle ilgilidir. Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmakla yükümlüdür. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (HMK m. 115/1) Davada, mahkeme tarafından davalı-davacı kadının hukuki ehliyeti konusunda tereddüte düşülerek Türk Medeni Kanununun 405. maddesi uyarınca vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması için sulh hukuk mahkemesine ihbarda bulunulmuştur. Bu durumda yapılacak iş, ihbar üzerine ... Hukuk Mahkemesinin 2016/103 esas sayılı dosyasında açılıp görülmekte olan vesayet davasının sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesi, gerekirse Türk Medeni Kanununun 462/8. maddesi uyarınca işlem yapılmasından ibarettir. Bu yön gözönünde tutulmadan yargılamaya devam olunarak işin esası hakkında karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.