Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12481 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 18846 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Aile MahkemesiDAVA TÜRÜ : Karşılıklı BoşanmaTaraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakaların miktarı, reddedilen tazminat talepleri yönünden; davalı-davacı erkek tarafından ise kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar ve reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Mahkemece tarafların eşit kusurlu olduğu kabul edilerek boşanmalarına karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden, tarafların mahkemece de belirlenen kusurlu davranışları yanında, erkeğin eşine şiddet uyguladığı ve güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya sebep olan olaylarda, davalı-davacı kadının ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Davacı-davalı kadının da kusuru gerçekleştiğine göre, erkeğin davası yönünden Türk Medeni Kanununun 166/2 maddesi şartları oluşmuştur. Bu sebeple erkeğin davasının da kabulü sonucu itibariyle doğru bulunmuş, davacı-karşı davalı kadının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile boşanma hükmünün kusura ilişkin gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanmasına (HUMK m. 438/son) karar vermek gerekmiş, davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersiz bulunmuştur.2- Yukarıdaki bentte açıklandığı üzere davacı-karşı davalı kadın boşanmaya neden olan olaylarda, eşit veya ağır oranda kusurlu olmadığına ve erkeğin kusurlu eylemleri kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiğine göre, kadın yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1-2) takdiri gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak bu isteklerin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.3-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı-karşı davalı kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın Ercan'a yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcını yatıran Sultan'a geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.