Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12410 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1534 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Küçükçekmece 3. Aile MahkemesiTARİHİ :09.10.2013 NUMARASI :Esas no:2012/1143 Karar no:2013/955Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı (kadın) tarafından tamamına yönelik olarak; davacı (koca) tarafından ise kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası, velayet, vekalet ücreti ve hakkında hüküm kurulmayan tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı (koca)'nın eşine şiddet uyguladığı ve hakaret ettiği, davalı (kadın)'nın da davacı eşine hakaret ettiği, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı (koca) ağır kusurlu olup, Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi koşullarının oluştuğunun anlaşılmasına göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.2-Davacı kocanın açtığı boşanma davası kabul edildiğine göre, kendisini vekille temsil ettiren davacı (koca) yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.3-Davalı (kadın)'ın sürekli ve düzenli gelirinin bulunduğu, tarafların gelir durumlarının birbirlerine yakın olduğu anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında Türk Medeni Kanununun 175. maddesi şartlarının oluşmadığı nazara alınmadan kadın yararına yoksulluk nafakası takdiri doğru olmamıştır.4-Davacı (koca) dava dilekçesinde Türk Medeni Kanunun 174/1-2. maddelerine dayanan maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Mahkemece bu yön nazara alınmadan "istem olmadığından bu konularda karar verilmesine yer olmadığına" şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.5-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK. md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK.m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK.m.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı (kadın) ve müşterek çocuk Eda yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. 6-Davalı (kadın) cevap dilekçesinde Türk Medeni Kanununun 174/1-2. maddelerine dayanan maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Mahkemece bu husus gözetilmeden "istem olmadığından bu konularda karar verilmesine yer olmadığına" şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2, 3 ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle davacı (koca) yararına, 5. ve 6. bentlerde gösterilen sebeplerle davalı (kadın) yararına BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA,istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.