Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 12410 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 7400 - Esas Yıl 2009
MAHKEMESİ :Kartal 2. Aile MahkemesiTARİHİ :25.12.2008 NUMARASI :Esas no:2007/373 Karar no:2008/1064Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükmün kusur, nafaka, tazminatlar ve velayet yönünden temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan 22.06.2010 günü temyiz eden vekili Av. R. B.. ile karşı taraf davacı T. E. geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı koca tarafından 20.11.2002 tarihide açılıp ret edilen boşanma davasından önceki olayların bu davadaki kusur değerlendirmesinde esas alınmasının mümkün bulunmamasına, boşanmaya neden olan olaylarda davalı kadının hakaretlerine karşılık, sürekli alkol alıp eşine şiddet uygulayan, hakaret eden davacı kocanın daha ziyade kusurlu bulunmasına göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK.md,4 BK.md.42 ve 44 ) dikkate alınarak davalı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. 3-Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK. md.4 BK. md. 42,43,44,49) dikkate alınarak davalı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.4- Boşanma veya ayrılık vukuunda çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlüdür. (TMK.md.182) Bu hususu hakim görevi gereği kendiliğinden dikkate alması gerekmektedir. O halde velayeti temyiz edene tevdi edilen 2001 doğumlu müşterek çocuk Egemen için iştirak nafakasına hükmedilmemesi usul ve yasaya aykırıdır.5-13.11.2008 tarihli Aile Mahkemesi uzmanı T. K. tarafından hazırlanan raporda, otistik olan müşterek çocuk S.'ın diğer kardeş yanında bulunması durumunda sağlıklı olan bu kardeşten kalıplaşmış bazı davranışları görerek öğrenme becerisi kazanabileceği, bu durumun eğitsel tedavi sürecine yardımcı olabileceği belirtilerek, bu çocuğun velayetinin de anneye verilmesinin uygun olacağı önerildiği halde, yeterli gerekçe gösterilmeden ve kardeşlerin birbirlerinden ayrılması sonucunu doğuracak şekilde küçük Serdar'ın velayetinin babaya verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2, 3, 4 ve 5.bentlerde gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, temyize konu diğer hususların ise yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle ONANMASINA, duruşma için taktir olunan 750.00 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, oybirliğiyle karar verildi.