Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 12366 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 19691 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Aile MahkemesiDAVA TÜRÜ : BoşanmaTaraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, manevi tazminat, nafaka yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı erkeğin tedbir nafakasına yönelik temyiz itirazları yersizdir.2-Dava dilekçesinde davacının iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerinin gösterilmesi gereklidir (HMK m. 119/1). İspatın konusunu tarafların üzerinde anlaşamadıkları ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar oluşturur ve bu vakıaların ispatı için delil gösterilir (HMK m. 187/1). Kanunda öngörülen istisnalar dışında, hakim, iki taraftan birinin söylemediği şeyi veya vakıaları kendiliğinden dikkate alamaz ve onları hatırlatabilecek davranışlarda dahi bulunamaz (HMK m. 25). Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe; ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Ön inceleme duruşmasına taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse, gelen taraf onun muvafakati aranmaksızın iddia veya savunmasını genişletebilir yahut değiştirebilir. Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez (HMK m. 141/1). Dava dilekçesi davalı kadına 16.01.2015 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı kadın süreden sonra 12.02.2015 tarihinde cevap dilekçesi sunmuştur. Davalı kadının süresinden sonra sunduğu cevap dilekçesi ile bildirdiği vakıalar erkeğe kusur olarak yüklenerek boşanma karar verilmiştir. Mahkemece, usulüne uygun şekilde ileri sürülmeyen ve dayanılmayan bu vakıalar esas alınarak davacı erkeğe kusur yüklenemez. Açıklanan sebeplerle birlik görevlerini yerine getirmeyen davalı kadının tamamen kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Hal böyle iken davacı erkeğin daha fazla kusurlu olduğu kabul edilerek davalı kadın lehine manevî tazminat ile yoksulluk nafakasına hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan bölümlerinin yukarıda 1.bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.