Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1229 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 11443 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ:Mudanya 1.Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi TARİHİ:10.3.2009NUMARASI:Esas no:2008/355 Karar no:2009/49Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Islah (HUMK.md.83-90) işleminin geçerli olabilmesi için öncelikle bu yöndeki irade beyanının duraksamaya yer bırakmayacak şekilde açık ve net olması gerekir. Tüm dosya kapsamı ve özellikle mahkemenin "davanın tümden ıslahı" olarak değerlendirdiği 4.11.2008 tarihli oturum tutanağına geçirilen davacının sözlü açıklamaları ile daha sonra mahkemeye sunduğu 14.11.2008 tarihli dilekçesi bir bütün halinde değerlendirildiğinde; yasanın aradığı anlamda davacının davasını "ıslah" iradesinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacı ... 4.11.2008 tarihli oturumdaki."...gerekirse davamı bu konuda ıslah edeceğim...." şeklindeki açıklaması davalının aynı oturumdaki: "...kabul etmiyorum, ıslah olarak kabul edilecek olursa..." biçimindeki beyanı da ortada açık ve net bir "ıslah" işleminin olmadığını göstermektedir. Açıklanan nedenle; ortada geçerli bir "ıslah" olmadığı gözetilerek, davaya açıldığı şekliyle "tapu iptali ve tescil, tapuda aile konutu şerhi konulması" davası olarak devam edilmesi gerekirken yazılı şekilde dava dilekçesinin iptaline karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozluması gerekmiştir.SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.