Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1227 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 14670 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :Konya 2. Aile MahkemesiTARİHİ :11.04.2013 NUMARASI :Esas no:2012/209 Karar no:2013/288 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı M.. K.. tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava konusu taşınmazın aile konutu olarak özgülendiği tartışmasızdır. Türk Medeni Kanununun 194/1. maddesi uyarınca taşınmaz üzerinde hak sahibi olan eşin tasarrufu, diğer eşin açık rızasına bağlıdır. Bu rıza alınmadan taşınmaz üzerinde hak sahibi olan davalı koca (Z.. S..)'nın taşınmazın tapu kaydını satış suretiyle diğer davalı M.. K..'a devrettiği anlaşılmaktadır. Satış işlemi sırasında; taşınmazın tapu kaydı üzerinde "aile konutu" olduğuna ilişkin bir şerh bulunmadığına göre, lehine satış yapılan üçüncü kişinin (M.. K..) kazanımı iyiniyetli olması halinde korunur (TMK md. 1023). Kanunun iyi niyete hukuki bir sonuç bağladığı durumlarda asıl olan iyiniyetin varlığıdır. İyi niyetin varlığı asıl olduğuna göre, taşınmazın mülkiyetini satış suretiyle devralan davalı M.. K..'ın kötü niyetli olduğunu kanıtlama yükümlülüğü bunu iddia eden davacıya düşer (TMK md. 6). Toplanan delillerden, davacı taşınmazı satın alan davalı M.. K..'ın kötüniyetli olduğunu kanıtlayamamıştır. Şu hale göre, tapuya güven ilkesini esas alan Türk Medeni Kanununun 1023. maddesi koşulları satış işleminin tarafı olan davalı M.. K.. lehine gerçekleşmiştir. Öyleyse davanın reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü isabetsiz olmuş ve bozmayı gerektirmiştir (HGK'nun 24.04.2013 tarih, 2012/2-1567 esas, 2013/579 karar sayılı ilamı). SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.