MAHKEMESİ:Milas 2. Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :3.3.2010NUMARASI :Esas no: 2007/611 Karar no: 2010/106Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur, tazminatlar, ziynet alacağı, yargılama giderleri ile vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.2-Toplanan delillerden taraflar arasında 1 yıldan fazla süren evlilikte cinsel beraberliğin gerçekleşmediği, iki taraf hakkında alınan raporlarda fiziki bir rahatsızlığın bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacı kadının cinsel beraberlikten kaçındığı hakkında delil bulunmadığı gibi, fiili ayrılık döneminde ailesi ile birlikte konuşmak için davalının evine giden davacı kadına davalı kocanın annesinin fiziki müdahalede bulunduğu ve kocanın buna sessiz kaldığı, davacı kadının da evlilik yıl dönümünde kendisine bilezik alan davalı eşine hakaret ettiği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre boşanmaya neden olan olaylarda davalı kocanın daha ağır kusurlu olduğu sabittir.a) Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK.md,4 BK.md.42 ve 44 ) dikkate alınarak davacı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir b) Türk Medeni Kanununun 174/2 maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK. md.4 BK. md. 42,43,44,49) dikkate alınarak davacı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2/a-b bentlerinde gösterilen nedenlerle BOZULMASINA,bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen nedenlerle ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.