MAHKEMESİ :Konya 1.Aile Mahkemesi TARİHİ :30.7.2008NUMARASI :Esas no:2007/541 Karar no:2008/742Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükmün temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan 21.6.2010 günü temyiz eden davalı-karşı davacı H. M. ve davalı H. M. vekili Av. O.. Ö. G. geldi. Karşı taraf davacı M.. M. ile vekili gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.1- Dava konusu taşınmaz, davacı M.'nin kayınbabası Y. adına kayıtlı iken , Y.'un 1994'te ölümü ile mirasçılarına intikal etmiş, mirasçılar taşınmazı 19.3.2007 tarihinde tapuda kendi adlarına intikal ettirerek, aynı tarihte elbirliği mülkiyetini paylı mülkiyete çevirmişler, bunun sonucunda taşınmazın 3/4 payı davalı H.ü adına, 1/4 payı da müteveffanın eşi H. adına paylı olarak tescil edilmiş, taşınmazda 3/4 pay sahibi olan H., bu payını 26.3.2007 tarihinde annesi diğer paydaş H.'e tapuda yapılan işlemle satış yoluyla temlik etmiştir. Böylece davacı-davalı H. 26.3.2007 tarihinde taşınmazın tamamına sahip olmuştur. Davacı M. 19.6.2007 tarihinde aile mahkemesinde açtığı dava ile; 3/4 payın kocası tarafından kayınvalidesi H.'e devrinin muvazaalı olduğunu, rızası alınmadan gerçekleştirildiğini ileri sürdüğüne göre, davacının bu payla ilgili iptal ve tescil isteği Türk Medeni Kanununun 194/1. maddesine dayanmaktadır. Yapılan soruşturma ve ve toplanan delillerden taşınmazın davacı Medine ile davalı H.'nün aile konutu olarak kullanıldığı, intikalden sonra taşınmazda pay çoğunluğunun davalı H.'de olduğu, davalı H.'nün konutu beş altı yıl önce terkederek annesiyle birlikte başka bir yere gittiği ve taşınmazda halen davacı M. ile çocuklarının oturduğu, taşınmazın eşlerin aile konutu olarak kullanılma vasfının devam ettiği anlaşılmaktadır. Aile konutu üzerinde hak sahibi olan koca, bu hakkını, eşinin rızasını almaksızın annesine temlik etmiştir. Payı devralan davalı H.'in kazanımı iyiniyetli olmadığına göre korunamaz. (TMK. md.1023) Öyleyse, H.'e yapılan 3/4 payın temlikine ilişkin işlemin Türk Medeni Kanununun 194/1. maddesi gereğince iptaline karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu bakımdan davalı H. ile davalı-davacı H.'in bu payla ilgili kurulan hükme ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2- Davalı-davacı H., 7.5.2007 tarihinde gelini olan davacı-davalı M.'ye karşı, kayıttan kaynaklanan mülkiyet hakkına dayanarak Asliye Hukuk mahkemesinde elatmanın önlenmesi davası açmış, bu dava aile mahkemesindeki 3/4 payla ilgili tapu iptali ve tescil davası ile birleştirilmiştir. Göreve ilişkin kurallar kamu düneninden olup, yargılamanın her aşamasında hakim tarafından kendiliğinden gözetilir. Birleşen davadaki istek Türk Medeni Kanununun 683/2. maddesine dayanan müdahalenin önlenmesine ilişkin olup, aynı yasanın üçüncü kısmı hariç olmak üzere ikinci kitabından (m.118-394) kaynaklanmamaktadır ve aile mahkemelerinin görevi dışındadır. Öte yandan 3/4 payla ilgili Medine tarafından açılan tapu iptal ve tescil davası sonucunda verilecek hüküm, elatmanın önlenmesine ilişkin bu davanın sonucunu etkileyecek olup, davalar arasında bu sebeple bağlantı bulunmakla birlikte; ilki sonuçlanmadan diğerine devam etme olanağı bulunmadığından davaların ayrı ayrı görülmesi de zorunludur. Gerçekleşen bu durum karşısında elatmanın önlenmesi davasıyla ilgili olarak görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasının incelenmesi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bu bentte gösterilen bozma sebebine göre davalı-davacı H.'in elatmanın önlenmesi davasıyla ilgili sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, hükmün yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 750.00 TL. Vekalet ücretinin davacıdan alınıp H. ve H.'ye verilmesine, aşağıda yazılı harcın H.ve H.'ye yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 67.20 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, elatmanın önlenmesi davası yönünden maktu temyiz peşin harcının istek halinde Hikmet'e iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.