Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12137 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 12610 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Aile MahkemesiDAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet AlacağıTaraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından, kusur belirlemesi, nafakalar, tazminatlar ve ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Davalının kusur belirlemesi ve boşanmanın fer'ilerine yönelik olarak yapılan temyiz itirazlarına hasren yapılan incelemede;Mahkemece, 24.02.2015 günü icra edilen ön inceleme duruşmasında alınan ara kararı ile; davalı erkeğe tanıklarını bildirmesi ve bu tanıkların dinlenebilmesi için belirlenen delil avansını verilen kesin süre zarfında yatırması, aksi halde tanık dinletmekten vazgeçmiş sayılacağı kararlaştırılmıştır. Davalı erkek mahkeme ara kararında öngörülen tanık listesi ve delil avansını kesin süre içinde 10.03.2015 günü posta havalesiyle mahkemeye göndermiştir. Bu durumda davalının tanık bildirme ve avans yükümlülüğünü kesin süre içinde yerine getirdiği kabul edilmelidir. Öyleyse davalının açıkça dinlenmelerinden vazgeçmediği tanıklarının boşanma hükmünün temyiz edilmeksizin kesinleştiği dikkate alınarak, kusur belirlemesi ve boşanmanın fer'ileri yönünden dinlenmesi ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek gerçekleşecek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir. 2-Davalının ziynet alacağı davasına yönelik temyiz itirazının incelemesine gelince;Bilirkişi, raporunun varsa kendisine incelenmek üzere teslim edilen şeylerle birlikte bir dizi pusulasına bağlı olarak mahkemeye verir; verildiği tarih rapora yazılır ve duruşma gününden önce birer örneği taraflara tebliğ edilir. Taraflar, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilirler.(HMK m.280-281/1) Somut olayda mahkemece davacının ziynet talebine yönelik olarak alınan bilirkişi raporu davalı tarafa tebliğ edilmeksizin hüküm kurulmuştur. Bu durum davalının savunma hakkını kısıtlayan önemli bir usul hatasıdır. Öyleyse, mahkemece bilirkişi raporu davalıya tebliğ edilerek, var ise itirazlarını ya da beyanlarını sunması için süre verildikten sonra gerçekleşecek sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle ziynet davası yönünden işin esasına girilerek, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. ve 2. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalının, kusur belirlemesi nafakalar ve tazminatlar ile ziynet davasının esasına yönelik olarak yapılan sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.