MAHKEMESİ :Aile MahkemesiDAVA TÜRÜ : BoşanmaTaraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1- Dava ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 119/l-e maddesi uyarınca davacı, dava dilekçesinde davanın dayanağı olan bütün vakıaları sıra numarası altında ve açık özelleriyle birlikte, davalı da aynı Kanunun 129/1-d maddesi gereğince savunmasının dayanağı olan bütün vakıaları sıra numarası altında ve açık özetleriyle birlikte cevap dilekçesinde göstermek zorundadırlar. Bunlar, dava ve cevap dilekçelerindeki talep sonucunun dayanağı olan ve bu talep sonucunu haklı göstermeye yarayan vakıalardır. Ön inceleme aşaması tamamlanıncaya kadar usulüne uygun biçimde bildirilen vakıaların doğru olduğu yargılama sırasında ispat edilirse, tarafların talep sonuçları da bu duruma göre kabul veya reddedilecektir. Kanunda öngörülmüş istisnalar dışında, bakim, iki tarafın birinin söylemediği şeyi veya vakıaları kendiliğinden dikkate alamaz ve onları hatırlatabilecek davranışlarda dahi bulunamaz (HMK m. 25/1), O halde, mahkemece ancak tarafların dilekçelerinde dayandıkları vakıalar hakkında inceleme ve değerlendirme yapılabilmektedir.4721 sayılı Tiirk Medeni Kanununun 184. maddesinde "Boşanmada yargılama usulü" ayrıca düzenlenmiş; anılan maddenin ilk fıkrasında "Boşanmada yargılama, aşağıdaki kurallar saklı kalmak üzere Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa tabidir" hükmüne yer verilerek, maddede sayılan istisnalar dışında, boşanma davalarının genel yargılama usulüne tabi olduğu belirtilmiştir. Boşanmada genel yargılama usulünün uygulanmasına ayrık olan kurallar ve uygulanması gereken Özel usuller, Türk Medeni Kanununun 184. maddesinde sınırlı olarak belirtilmiş olmasına karşın; bu sınırlamalar ve istisnalar içinde, tarafların dayanmadığı vakıaların değerlendirmede esas alınacağına dair özel bir düzenlemeye yer verilmemiştir.Mahkemece, gerekçeli kararda davalı erkeğe izafe edilen kusurlu davranışlara davacı kadın dava dilekçesinde vakıa olarak dayanmamıştır. Mahkemece, usulüne uygun şekilde ileri sürülmeyen ve dayanılmayan vakıalar davalı erkeğe kusur olarak yüklenemez. Bu durumda, her iki tarafında kusursuz olduğu ve davacı kadının davasının reddi gerektiği halde boşanma hükmünün temyiz kapsamı dışında bırakılmak suretiyle kesinleştiği dikkate alındığında, bu hususta bir bozma yapılamamış ve yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir.2- Davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;a)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin, davacı kadın yararına hükmolunan tedbir nafakasına yönelik temyiz itirazı yersizdir.b)Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe, ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia ve savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra ise diğer tarafın açık muvafakati ve ıslah dışında iddia ve savunma genişletilemez yahut değiştirilemez (HMK. m. 141/1). Davacı kadın dava dilekçesinde maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakaları yönünden bir talepte bulunmamış, 26.02.2015 tarihli ön inceleme duruşmasında ise maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası talepleri olduğuna yönelik beyanda bulunmuş, ancak bu taleplere yönelik olarak açıklamasını 16.03.2015 tarihli dilekçesiyle yapmıştır. Davalı tarafın ise, bu taleplere muvafakati olmamıştır. Bu durum iddianın ve savunmanın genişletilmesi niteliğindedir. Davacı tarafından bu konuda usulünce yapılmış bir ıslah işlemi de bulunmamaktadır. O halde, davacının maddi ve manevi tazminat (TMK. m. 174/1-2) ile yoksulluk nafakası (TMK. m. 175) talepleri hakkında “karar verilmesine yer olmadığına" karar verilecek yerde yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2/b bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise 2/a bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.