Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12050 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 25722 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Bakırköy 11. Aile MahkemesiTARİHİ :30.12.201 NUMARASI :Esas no:2011/679 Karar no:2011/501Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:Dava 12.08.2011 tarihinde ikame edilmiş, mahkemece "davacının verilen süre içinde Hukuk Muhakemeleri Kanununa göre alınması gereken gider avansını karşılamadığı" gerekçe gösterilerek davanın usulden reddine karar verilmiştir. Dava açılmasından sonra 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Muhakemeleri Kanunu, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanır. Bu Kanun davacının yatırması gereken gider avansının yatırılmış olmasını, davanın dinlenebilmesi için bir "dava şartı (m. 114/1 -9)" olarak kabul etmiştir. Dava tarihinde dava şartı olmayan bir husus; davanın açılmasından sonra yürürlüğe giren bir kanunla dava şartı haline getirilmişse; bu hususun daha önce açılan dava için, dava şartı olarak kabul edilmesi söz konusu olamaz. Kanunun 448. maddesindeki "tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanacağına” ilişkin hüküm, gider avansının dava şartı olarak kabul edilmesi açısından önceki kanun zamanında açılmış olan davalara uygulanmaz. Öte yandan davanın "gider avansının süresinde yatırılmamış olması sebebiyle" usulden reddedilebilmesi için, gider avansının hangi işlemlere ilişkin olduğunun ve miktarının da avans talebine ilişkin ara kararında açıkça ve duraksama yaratmayacak şekilde gösterilmiş bulunması gerekir. Hangi işlemler için ve ne miktar avans talep edildiği buna ilişkin ara kararında gösterilmemiş ise tamamlanması için verilen kesin süre sonuç doğurmaz. Mahkemece gider avansının hangi işlemler için talep edildiği ara kararında gösterilmemiştir. Bu bakımdan davanın gider avansının süresinde yatırılmadığından bahisle usulden reddedilmesi doğru değildir. Kaldı ki davacı kadın dava dilekçesi ile adli yardım talebinde bulunmuş, 16.08.2011 tarihli tensip zaptının 9. bendinde "Davacının adli yardım talebinin kabulüne karar verildiğinin yazılmasına karşılık, mahkemece davacı kadına 22.11.2011 tarihli oturumda adli yardım talebi hakkında karar verilebilmesi için gerekli dayanak belgeleri ve mali duruma ilişkin belgeleri sunması için bir haftalık süre verilmiştir. Davacı vekilince süresi içinde istenen belgeler mahkemeye ibraz edilmiş olmasına rağmen mahkemece davacı kadının adli yardım talebi hakkında olumlu veya olumsuz başkaca bir karar da verilmemiştir. Açıklanan hususlar nazara alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.