MAHKEMESİ :Bakırköy 7. Aile MahkemesiTARİHİ :21.06.2012 NUMARASI :Esas no: 2011/914 Karar no:2012/540Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, kişisel ilişki ve 6284 sayılı Yasa uyarınca verilen koruma kararı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun uyarınca verilen koruma kararlarına karşı aynı yasanın 9. maddesi uyarınca itiraz yoluna gidilebileceğinden, davalı kocanın bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. 2-Davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı kocanın aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.b-Toplanan delillerden; davacı kadının miras yoluyla intikal eden taşınmazlarının bulunduğu ve hissedarı olduğu akaryakıt istasyonlarından gelir elde ettiği anlaşılmaktadır. Davacı kadının mevcut malvarlığı ve geliri ile yoksulluğa düşeceği kabul edilemez. Türk Medeni Kanununun 175. maddesi koşulları oluşmadığı halde davacı kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi doğru görülmemiştir.c-Tarafların müşterek çocukları Elif 26.9.2000, Azra ise 18.01.2008 doğumludur. Taraflar aynı şehirde (İstanbul) yaşamaktadır. Kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Velayet kendisine bırakılmayan baba ile çocuklar arasında her ayın belirli günlerinde, dini bayramlarda ve yarıyıl tatilleri ile her yılın yaz aylarında da yatılı da kalacak şekilde kişisel ilişki kurulması gerekirken, sadece her ayın 1. ve 3. pazar günleri yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki tesisi doğru görülmemiştir.d-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre küçüğün ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası çoktur. Mahkemece Medeni Kanunun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.SONUÇ:Davalı kocanın koruma kararına yönelik temyiz itirazlarının yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple reddine, temyiz edilen hükmün yukarıda 2/b, c ve d bentlerinde gösterilen sebeplerle yoksulluk nafakası, iştirak nafakası ve kişisel ilişki yönünden BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan bölümlerinin ise yukarıda 2/a bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.