MAHKEMESİ:Sürmene Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ :11.06.2010 NUMARASI :Esas no:2010/216 Karar no:2010/381Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Davacı, terekenin idaresi konusunda ihtilaf çıktığını belirterek terekeye temsilci atanmasını istemiştir. Mirasçılar, mirasbırakanın ölümü ile, mirası bir bütün olarak kanun gereğince kazanırlar (TMK.md.599). Birden çok mirasçı bulunması halinde, mirasın geçmesi ile birlikte paylaşmaya kadar mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir. Mirasçılar terekeye elbirliği ile sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler. Mirasçılardan birinin istemi üzerine Sulh Mahkemesi miras ortaklığına paylaşmaya kadar bir temsilci atayabilir (TMK.md.640). Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp, her birinin hakkı ortaklığına giren malların tamamına yaygındır (TMK.md.701/2). Bu hükümler ışığında, miras ortaklığı, mirasın tümü üzerinde söz konusu olduğundan, tereke payları ayrılmaksızın ortaklığa dahil olan mirasçılara aittir. Mirasçıların tereke üzerinde ortaklık devam ettiği sürece somut ve bağımsız payları mevcut değildir. Üçüncü kişiler aleyhine açılan davada mirasçılar arasında uyuşmazlık bulunduğundan, isteğin kabulü gerekiren, reddi usul ve yasaya aykırıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi.