MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiDAVA TÜRÜ : BoşanmaTaraflar arasındaki davanın yapılan muhakemei sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Davalı erkeğin boşanma ve fer'ilerine yönelik yapılan temyiz incelemesinde;Mahkemece davacı kadının davasının, tefhim olunan kısa karar ve hüküm de Türk Medeni Kanununun 161. maddesi gereğince kabulüne karar verilmiştir. Hükmün gerekçe kısmında ise davanın Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayalı çekişmeli boşanma davası olduğu belirtilmiştir. Böylelikle kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulmuştur. Kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunması başlı başına bozma nedeni olup hükmün diğer yönlerinin incelenmesine engel teşkil eder.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/3. maddesi uyarınca, hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. (HMK m. 298/2) Buna göre, tefhim edilen hüküm sonucu yanlış da olsa, gerekçeli kararın, tefhim edilen hüküm sonucuna uygun düzenlenmesi gerekmektedir. Yanlışlık ancak temyiz/kanun yoluna başvurulması ve kararın bozulması halinde düzeltilebilir. Tefhim edilen ve duruşma tutanağına geçirilen hüküm sonucu ile gerekçeli karar arasındaki aykırılık diğer yönler incelenmeden tek başına bozma sebebi olur. O halde mahkemece yapılacak iş, 10.04.1992 tarihli 7/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı gözetilerek yeniden karar oluşturmaktan ibarettir.2-Davalının ziynet alacağına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Mahkemece verilen 06.02.2014 tarihli ilk karar, ile boşanma davasının reddine ziynetalacağına ilişkin karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş davacı kadın tarafından boşanma davasının reddine ilişkin olarak hüküm temyiz edilmiş, Dairemizin uyulmasına karar verilen 02.03.2015 tarih, 2015/2987 esas, 2015/3231 karar sayılı ilamıyla sadece" boşanmanın kabulüne karar verilmesi " gerekçesi ile bozulmuş, ziynet alacağı temyize gelmediği için herhangi bir karar verilmemiştir. Taraflarca karar düzeltme yoluna başvurulmadığına göre, hükmün bozma kapsamı dışında kalan yönleri, karar düzeltme süresinin sona erdiği tarihte kesinleşmiştir. Bozulmasına karar verilen hususlar yönünden yeniden yapılan yargılamada, kesinleşen kısımlar hakkında hüküm kurulamaz. Bu nedenle, bozmadan sonra, bozma dışına çıkılarak yeniden, ziynetlere ilişkin hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. ve 2. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, yukarıdaki 1. bentteki bozma sebebine göre boşanma hükmüne ilişkin sair yönlerin incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.