Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11944 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 22578 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Ankara 10. Aile MahkemesiTARİHİ :13.06.2013NUMARASI :Esas no:2011/1778 Karar no:2013/817 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı (koca) tarafından; tamamı yönünden, davacı (kadın) tarafından ise; katılma yolu ile manevi tazminat ve yoksulluk nafakasının miktarı yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 30.05.2014 günü duruşmalı temyiz eden davalı A.. Ö.. vekili Av.S. A.. ve karşı taraf temyiz eden davacı S.. Ö.. vekili Av.E. K.. geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı kadının temyizinin incelenmesinde;Hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiş, hükmü süresinde temyiz etmemiş olan davacı (kadın) vekili de, temyize cevap dilekçesinde hükme ilişkin itirazlarını bildirerek temyiz isteğinde bulunmuştur (HUMK.md.433/2). Katılma yoluyla temyizin incelenebilmesi, temyiz dilekçesine tebliğ gününden başlayarak on gün içinde cevap verilmiş olması koşuluna bağlıdır. Temyiz dilekçesi davacı kadın vekiline 03.09.2013 tarihinde tebliğ edildiği halde, davacı vekili on günlük süreden sonra 17.09.2013 tarihinde verdiği temyize cevap dilekçesinde hükme ilişkin itirazlarını bildirmiştir. Bu durumda, davacı vekilinin, katılma yoluyla temyiz isteğinin süre aşımı sebebiyle reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davalı kocanın temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; a-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı kocanın aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. b-Toplanan delillerden davacı kadının devlet memuru olarak çalıştığı, sürekli ve düzenli gelirinin bulunduğu, Türk Medeni Kanununun 175. maddesi koşullarının kadın yararına oluşmadığı anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenle davacı kadının yoksulluk nafakası isteminin reddi gerekirken yazılı şekilde kabulü doğru görülmemiştir. c-Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. (HMK.m.389/1) Bu yön gözetilmeden uyuşmazlık konusu olmayan davalı koca adına kayıtlı taşınmaz ve araç kaydı üzerine tedbir konulması ve bu tedbir kararlarının karar kesinleşinceye kadar devamına karar verilmesi doğru görülmemiştir. d-Davacı kadın dava dilekçesinde boşanma talebinin yanında mal rejimi tasfiyesine ilişkin taleplerde de bulunmuş ve buna ilişkin nisbi harcını yatırmıştır. Davalının vekalet ücreti yönünden hükmü temyiz etmekte hukuki yararı bulunduğundan mahkemece bu hususta olumlu olumsuz karar verilmemesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2/b, 2/c ve 2/d bentlerinde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan bömlümlerinin ise 2/a bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, davacının katılma yolu ile temyiz itirazlarının ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple REDDİNE, duruşma için takdir olunan 1.100.00 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.